Translation of "Dilli" in English

0.005 sec.

Examples of using "Dilli" in a sentence and their english translations:

İki dilli misin?

Are you bilingual?

Tom çok dilli.

Tom is multilingual.

- Sami iki dilli büyüdü.
- Sami çift dilli büyüdü.

Sami grew up bilingual.

Sen çift dilli misin?

Are you bilingual?

Çok dilli olmak istiyorum.

I would like to become multilingual.

İki dilli olmak normdur.

Being bilingual is the norm.

Tom iki dilli büyüdü.

Tom grew up bilingual.

Amacım birçok dilli olmaktır.

- My goal is to become a polyglot.
- My goal is to be a polyglot.

Ben iki dilli büyüdüm.

I grew up bilingual.

Tatoeba çok dilli sözlüktür.

Tatoeba is a multi-language dictionary.

Çok sivri dilli yazarlar var.

There are very sharp writers.

Humphrey tatlı dilli bir kişidir.

Humphrey is a softly-spoken person.

Tom tatlı dilli ve kibar.

Tom is soft-spoken and polite.

Tom'un iki dilli olduğunu düşünüyorum.

- I think Tom is bilingual.
- I think that Tom is bilingual.

Tatoeba çok dilli bir sözlüktür.

- Tatoeba is a language dictionary.
- Tatoeba is a multi-language dictionary.

İki dilli sözlüklere izin verilir.

Bilingual dictionaries are allowed.

Tom'un iki dilli olduğunu biliyorum.

- I know Tom is bilingual.
- I know that Tom is bilingual.

Tom tatlı dilli, değil mi?

Tom is soft-spoken, isn't he?

Bay Smith tatlı dilli bir insandır.

Mr Smith is a softly-spoken person.

O, iki dilli olma avantajına sahiptir.

She has the advantage of being bilingual.

Tom'un iki dilli olduğundan oldukça eminim.

I'm pretty sure Tom's bilingual.

Tom gerçekten çok dilli bir kişidir.

Tom is really a multilingual person.

Tom çok dilli bir ortamda büyüdü.

Tom grew up in a multilingual environment.

O, iki dilli olma avantajına sahip.

He has the advantage of being bilingual.

Ben iki dilli bir ortak arıyorum.

I'm looking for a bilingual partner.

Tom iki dilli büyümek için şanslıydı.

Tom was lucky to grow up bilingual.

Tom o kadar saf dilli değildir.

Tom isn't so gullible.

Tom bana iki dilli olduğunu söyledi.

- Tom told me that he was bilingual.
- Tom told me he was bilingual.

İki dilli gençler başvurmak için teşvik edilmektedir.

Bilingual teenagers are encouraged to apply.

Tatoeba.org da çok dilli cümle benzerlerini bulun.

Find multilingual sentence equivalents at Tatoeba.org.

İki dilli okul İngilizce ve Portekizce öğretir.

The bilingual school teaches English and Portuguese.

Tek dilli Tom "Ana dilinizde düşünmeyin" dedi.

"Don't think in your native tongue," said the monolingual Tom.

Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Bundan kaçış yok. Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Evet.

[in Spanish] And you will have to become a bilingual country. No way around it. [interpreter in English] And you will have to become a bilingual country. Yes or yes?

...Meksika uzun dilli yarasası çiçeklerin yerini tespit eder.

Mexican long-tongued bats hone in on the flowers.

Tatoeba gerçekten çok dilli. Bütün diller birbirine bağlıdır.

Tatoeba is really multilingual. All the languages are interconnected.

Tom çok dilli bir ortamda büyüdüğü için şanslıydı.

Tom was lucky to grow up in a multilingual environment.

Ben inanılmaz ucuz fiyata iki dilli sözlük aldım.

I got the bilingual dictionary for an unbelievably cheap price.

Lisedeki Fransızca öğretmenim ana dilli bir konuşan değildi.

My high school French teacher wasn't a native speaker.

Fransızca'yı ana dilli bir kişiden öğrenmeyi tercih ederim.

I'd prefer to study French from a native speaker.

Biz; özgürce kullanıbilen, İngilizce-Japonca iki dilli bir külliyat oluşturduk.

We created a freely available English-Japanese bilingual corpus.

Hatasız konuşuyor ama kulağa ana dilli bir konuşan gibi gelmiyor.

He speaks with no errors, but doesn't sound like a native speaker.

Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.

This is why Tatoeba is multilingual. But not that kind of multilingual. Not the kind where languages are simply being paired up together, and where some pairs are left behind.

Benim için ideal kadın, iyi huylu, akıllı ve birçok dilli olacaktır.

The ideal woman for me would be well-mannered, intelligent and a polyglot.

Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır.

But that's not the whole picture. Tatoeba is not just an open, collaborative, multilingual dictionary of sentences. It's part of an ecosystem that we want to build.