Translation of "Düşünebilirsin" in English

İstersen onu düşünebilirsin.

You can think that if you want.

Onu nasıl düşünebilirsin?

How could you think that?

Neyi istediğini düşünebilirsin.

You can think what you want.

Böyle bir şeyi nasıl düşünebilirsin ya?

How could you even think such a thing?

Baktığında onun bir kız olduğunu düşünebilirsin.

To look at him, you'd take him for a girl.

Böyle bir zamanda nasıl yiyecek düşünebilirsin?

How can you think of food at a time like this?

Onun konuşmasını görsen, bir kız olduğunu düşünebilirsin.

- To hear him talk, you might take him for a girl.
- To see him talk, you might think he's a girl.

Yani, şöyle düşünebilirsin -- ki sadece finansta da değil:

So, you can think about it like this -- it's not just finance:

Öyleyse ... bu kadar çekici düşünebilirsin şartlar, insanlar borç vermek için sıraya girerdi

So... you can imagine that with such attractive conditions, people would be queueing to lend

Senin için çok yaşlı olduğumu düşünebilirsin fakat benim için çok genç olduğunu sanmıyorum.

You might think I'm too old for you, but I don't think you're too young for me.