Translation of "Bulmuyorum" in English

Dengeyi bulmuyorum.

I'm not finding the equation.

Onu komik bulmuyorum.

- I don't find that funny.
- I don't find that amusing.

Bunu eğlenceli bulmuyorum.

I don't find this amusing.

Ben formülü bulmuyorum.

I don't find the formula.

Onu rahatlatıcı bulmuyorum.

I don't find that comforting.

Onu yararlı bulmuyorum.

I don't find that helpful.

Tom'u güvenilir bulmuyorum.

- I don't think Tom is reliable.
- I don't think that Tom is reliable.

Ben bir formül bulmuyorum.

- I don't find the formula.
- I don't find a formula.

Bunu göz korkutucu bulmuyorum.

I don't find it intimidating.

Onu özellikle çekici bulmuyorum.

I don't find her particularly attractive.

Bunu o kadar ilginç bulmuyorum.

I don't find it that interesting.

Ben onda bir sorun bulmuyorum.

I don't find it a problem.

Ben de bunu ilginç bulmuyorum.

I don't find this interesting either.

Bunlardan herhangi birini ilginç bulmuyorum.

I don't find any of this interesting.

Zamanı boşa harcamanı uygun bulmuyorum.

I don't approve of your wasting time.

Ben onu çok komik bulmuyorum.

I don't find that very funny.

Bunu o kadar zor bulmuyorum.

I don't find it that difficult.

Ben onu çok özel bulmuyorum.

I don't find it very special.

Tom'u konuşmak için özellikle ilginç bulmuyorum.

I don't find Tom particularly interesting to talk to.

- Paramı etrafa saçmam.
- Parayı sokakta bulmuyorum.

I don't leave money lying around.

Ben başkalarının standardına göre yaşamayı gerekli bulmuyorum.

I don't find it necessary to live by the standard of another.

Ben sadece seni o kadar da çekici bulmuyorum.

I just don't find you that attractive.

Almanların espri anlayışı yok mu? Bunu komik bulmuyorum!

- Germans have no sense of humour? I don't find that funny!
- Germans have no sense of humor? I don't find that funny.

- Bunu hiç gerekli bulmuyorum.
- Buna hiç lüzum görmedim.

I've never found that to be necessary.

Ben onun kişiliğini seviyorum, ama onu çekici bulmuyorum.

I like his personality, but I don't find him attractive.

Yağlar gibi komple bir yiyecek grubunu kesmeyi çok sağlıklı bulmuyorum.

I don't think it's very healthy to cut out whole groups of foods like fats.

Ben söylediğini doğru bulmuyorum fakat onu söyleme hakkını ölünceye kadar savunacağım.

I disapprove of what you say, but I will defend to the death your right to say it.

- Ben aynı fikirde değilim.
- Aynı fikirde değilim.
- Ben katılmıyorum.
- Uygun bulmuyorum.

- I don't agree.
- I do not agree.
- I have a different opinion.
- I disagree.

- Ben onu büyük bir şey olarak bulmuyorum.
- Ben onu büyük bir şey olarak görmüyorum.

I don't find it to be a big deal.