Translation of "Bulacaksın" in English

Sonunda bulacaksın.

You're going to find out eventually.

Birini bulacaksın.

You'll find one.

Onu bulacaksın.

You'll find it.

Onları bulacaksın.

You'll find them.

Dükkânı köşede bulacaksın.

You'll find the shop around the corner.

İşi kolay bulacaksın.

You will find the job easy.

Evi boş bulacaksın.

You'll find the house empty.

Ara ve bulacaksın!

- Search and you will find!
- Seek and you shall find!

Bir iş bulacaksın.

- You'll find a job.
- You will find a job.

Sen başkasını bulacaksın.

You'll find someone else.

Bunu ilginç bulacaksın.

You'll find this interesting.

Köşeyi dönünce, evimi bulacaksın

Turning the corner, you will find my house.

Orada yaşamayı imkansız bulacaksın.

You'll find it impossible to live there.

Onu karşılamayı zor bulacaksın.

You'll find it difficult to meet her.

Sen her şeyi bulacaksın.

You'll find everything.

Başka bir fırsatı bulacaksın.

You'll get another chance.

Bunu merak uyandırıcı bulacaksın.

You'll find this intriguing.

Sanırım bunu ilginç bulacaksın.

I think you'll find this interesting.

- Onu bulacaksın.
- Onu bulacaksınız.

You will find her.

Başka bir alıcı bulacaksın.

You'll find another buyer.

Sen bir şey bulacaksın.

You'll find something.

Onları bulacaksın, değil mi?

You will find them, won't you?

Onu çok güzel bulacaksın.

You will find her very nice.

Sol tarafında postaneyi bulacaksın.

- You will find the post office on your left.
- You'll find the post office on your left.

Bir çözüm bulacaksın, eminim.

You'll find a solution, I'm sure.

- Sanırım bunu ilginç bulacaksın.
- Bana kalırsa bunu ilginç bulacaksın.
- Bence bunu ilginç bulacaksın.
- Bunu ilginç bulacağını düşünüyorum.

I think you'll find it interesting.

- Seni ilgilendiren bir şey bulacaksın.
- Sen seni ilgilendiren bir şey bulacaksın.

- You'll find something that interests you.
- You will find something that interests you.

Kendini sefil bir durumda bulacaksın.

You'll find yourself in a miserable situation.

Sen oyuncaklarını ve kitaplarını bulacaksın.

You will find your toys and books.

Köşeyi döndüğünde benim evi bulacaksın.

When you turn the corner, you'll find my house.

Sanırım her şeyi düzenli bulacaksın.

I think you'll find everything in order.

Bence istediğin her şeyi bulacaksın.

I think you'll find everything you asked for.

Onu mutfak sobasının altında bulacaksın.

You'll find it under the kitchen stove.

Bu haritayı çok faydalı bulacaksın.

You'll find this map very useful.

O yolun sonunda bankayı bulacaksın.

You will find the bank at the end of that road.

Kiliseye git, orada İsa'yı bulacaksın.

Go to the Church, you'll find Jesus there.

- Bunu çok ilginç bulacağını düşünüyorum.
- Bence bunu çok ilginç bulacaksın.
- Bana kalırsa bunu çok ilginç bulacaksın.
- Sanırım bunu çok ilginç bulacaksın.

I think you'll find it very interesting.

Her iki kitabı da ilginç bulacaksın.

You'll find both of the books interesting.

O kitabı kütüphanin tarih bölümünde bulacaksın.

You'll find that book in the historical section of the library.

- Kitabı kütüphanede bulacaksınız.
- Kitabı kütüphanede bulacaksın.

You'll find the book in the library.

Evimizi bir sonraki caddenin sonunda bulacaksın.

You'll find our house at the end of the next street.

Umarım bu ofisi tatmin edici bulacaksın.

I hope you'll find this office satisfactory.

- Bence onu bulacaksın.
- Bence onu bulacaksınız.

I think you'll find it.

- Bence uygun bulacaksın.
- Bence uygun bulacaksınız.

- I think you will approve.
- I think you'll approve.
- I think that you'll approve.

Bir cesedin olduğu yerde, akbabalar bulacaksın.

Where there's a body, you'll find vultures.

Eğer dikkatlice bakarsan bazı böcekler bulacaksın.

If you look carefully, you'll find some insects.

İstasyona varır varmaz elbette yolu bulacaksın.

You'll find the way all right once you get to the station.

Bir banka ve okul arasında dükkanı bulacaksın.

- You'll find the shop between a bank and a school.
- You will find the shop between a bank and a school.

Saklanacağım ve sen beni bulacaksın. Tamam mı?

I'll hide and you find me. OK?

En çok aranan oyuncakları bu mağazada bulacaksın.

You'll find the most wanted toys in this store.

Sen bisikletini istasyonun çevresinde bir yerde bulacaksın.

You will find your bicycle somewhere in the neighborhood of the station.

Devam et ve kendini eve geri gidiyorken bulacaksın.

Keep that up and you'll find yourself going back home.

Eğer bunu bir denersen, bu oyunu heyecanlı bulacaksın.

If you give it a try, you will find this game very exciting.

Düşmanın düşmanını ara ve sen bir arkadaş bulacaksın.

Look for an enemy of your enemy, and you will find a friend.

Üç blok daha yürü ve müzeyi sol tarafında bulacaksın.

Walk three more blocks and you will find the museum on your left.

Eğer güzelliğin ne olduğunu öğrenmek istiyorsan vahşi doğaya çık; orada güzelliği bulacaksın.

If you want to know what beauty is, go out into the wild; there you will find beauty.

Japon ekonomik sorunları hakkında biraz bilgi almak için, bu kitabı çok faydalı bulacaksın.

In order to get some information about Japanese economic problems, you'll find this book very useful.