Translation of "Dükkânı" in English

Dükkânı kapatıyoruz.

- We are closing the store.
- We're closing the store.

Dükkânı köşede bulacaksın.

You'll find the shop around the corner.

Dükkânı sürekli müşteri kaynıyor.

His store is always crowded with customers.

Onlar beşte dükkânı kapattı.

They closed the shop at five.

- O bir ayakkabı dükkânı çalıştırıyor.
- O bir ayakkabı dükkânı işletir.

He runs a shoe shop.

O dükkânı da kontrol edelim.

Let's check that shop, too.

- Oyuncakçı kapandı.
- Oyuncak dükkânı kapandı.

The toy store is closed.

Tom dükkânı kapatıp eve gtti.

Tom closed the store and went home.

Parkın yanında bir kahve dükkânı vardı.

There used to be a coffee shop near the park.

Otelde bir berber dükkânı var mı?

Is there a barber shop in the hotel?

Otelde bir çiçekçi dükkânı var mı?

Is there a flower shop in the hotel?

Onun ana yolda bir dükkânı var.

He has a store on the main road.

Sola dönersen, bir kahve dükkânı bulursun.

Turning to the left, you will find a coffee shop.

Otelde bir hediyelik eşya dükkânı var mı?

Is there a souvenir shop in the hotel?

Babalarının kasabada büyük bir ayakkabı dükkânı vardı.

Their father had a large shoe shop in the town.

Şehir merkezinde onun bir kitapçı dükkânı var.

He has a bookstore in the center of the city.

Bay Hobson dükkânı kapattı ve eve gitti.

Mr. Hobson closed the store and went home.

Hiç müşteri olmadığı için dükkânı erken kapattık.

Since there were no customers, we closed the shop early.

Amcamın, istasyonun yakınında bir çiçekçi dükkânı var.

My uncle has a flower shop near the station.

Hiç müşteri yoktu bu yüzden dükkânı erken kapattık.

There were no customers, so we closed the shop early.

- Sami dükkânı terk ediyor.
- Sami mağazayı terk ediyor.

Sami is leaving the store.

Öncelikle,devlet tahvilleri bir bakkal dükkânı çalıştırmak için yeterli değiller.

To begin with, the funds are not sufficient for running a grocery store.

- Sami dükkânı terk etti.
- Sami dükkândan ayrıldı.
- Sami mağazadan ayrıldı.

Sami left the store.