Translation of "Birlikler" in English

0.003 sec.

Examples of using "Birlikler" in a sentence and their english translations:

Birlikler imha edildi.

The troops were annihilated.

Birlikler cephe hatlarından çekildiler.

The troops were retired from the front lines.

O birlikler harekete geçecekler.

Those troops are going into action.

ABD'nin askeri birlikler için bütçesi

the US budget for the military marching bands alone

- Askerler isyanı kolayca bastırdı.
- Birlikler, isyanı kolayca bastırdı.

The troops easily put down the rebellion.

Başkan Tom Jackson ayrılıkçı bölgeye askeri birlikler gönderdi.

President Tom Jackson sent troops to the breakaway area.

Manevra ve saldırı için, birlikler genelde sütun formasyonunu alırdı.

So for manoeuvre and attack, battalions usually formed a ‘column of divisions’.

Birkaç yıl önce Japonya'nın denizaşırı birlikler göndermesi akılalmaz olurdu.

A few years ago it would have been inconceivable for Japan to send troops overseas.

Batı Cephesinde, Fransız, İngiliz ve Belçikalı birlikler Almanların tam karşısında,

Birlikler nehrin kuzey yakasından ilerlemek için bu konuma doğru ilerledi.

moving into position to transfer the troops from the northern bank of the river.

Daha sonra Üçüncü Kolordu'ya Berlin'e giren ilk birlikler olma şerefini verdi.

He later gave Third Corps the honour of  being the first troops to enter Berlin.

Suudlar da rejim karşıtı gösterilerin bastırılması için Bahreyn'e askeri birlikler gönderdi.

Saudi Arabia, in turn, sent troops to help quash the unrest.

Ordusuna dinlenmesi için bir kaç gün süre verirken güneye gözcü birlikler gönderiyor.

He grants his army a few days to rest and sends scouting parties south.

Tahta kazıklarla desteklenmiş kampın üzerinden geçen mızraklarla uyanan Romalı birlikler hızla savaş düzeni emri aldı.

Awoken to projectils flying over the palisades, Roman troops are ordered to get ready for battle.