Translation of "Bahse" in English

- Onun çıldıracağına bahse girerim.
- Bahse girerim sinirlenecektir.

I bet he will get mad.

Bir bahse girdim.

I made a bet.

Bahse giriyor musun?

Are you taking the bet?

Bahse girerim aşıksın.

I bet you're in love.

Bahse girmeyi sevmiyorum.

I don't like to make bets.

Asla bahse girmem.

I never bet.

Ona bahse girme.

- Don't bet on it.
- Don't bet on that.

Artık bahse girmiyorum.

I don't bet anymore.

Bahse girerim meşgulsün.

I bet you're busy.

- İlk bitirdiğime bahse girerim.
- İlk bitireceğime bahse girerim.

I bet I finish first.

Ne kadarına bahse girebilirsin?

How much can you bet?

Onu yapmayacağına bahse girerim.

I bet he doesn't make it.

Tom bir bahse girdi.

Tom made a bet.

Tom'a karşı bahse girmezdim.

I wouldn't bet against Tom.

Bahse girerim Tom şaşırdı.

I bet Tom was surprised.

Beyzbolda asla bahse girmedim.

I never bet on baseball.

Bu konuda bahse girmezdim.

- I wouldn't bet on that.
- I wouldn't bet on it.

İlk bitirdiğime bahse girerim.

I bet I finish first.

Onun şaşırdığına bahse girerim.

I bet he was surprised.

Beni hatırlamadığına bahse girerim.

I bet you don't remember me.

Tom'un kızacağına bahse girerim.

I bet Tom will get mad.

Ona karşı bahse girmezdik.

We wouldn't bet against it.

Bu konuda bahse girebilirsiniz.

You can bet on that.

Atlar üzerine bahse girerim.

I bet on horses.

Tom'un ağlamayacağına bahse girerim.

I bet Tom won't cry.

Bunu yapmayacağına bahse girerim.

I bet you won't do that.

Bunu yapabileceğine bahse girerim.

- I bet you could do that.
- I bet you can do that.

Bahse girerim onu beklemiyordun.

I bet you weren't expecting that.

- Bunu yapabileceğine bahse girerim.
- Bunu yapabileceğinden eminim.
- Bahse girerim bunu yapabilirsin.

I bet you can do that.

Onunla ilgili herkesle bahse girerim.

I'll bet anybody on that.

Yarın yağmur yağacağına bahse girerim.

I bet it will rain tomorrow.

Onun hakkında yanıldığına bahse girerim.

I'll bet you that you're wrong about that.

Bugün test olacağımıza bahse girerim.

I bet we'll have a test today.

Atlar üzerine bahse girer misin?

Do you bet on horses?

Gençken güzel göründüğüne bahse girerim.

I'll bet you looked beautiful when you were young.

Bütün kızlara söylediğine bahse girerim.

I bet you say that to all the girls.

Bahse girerim evin içi darmadağındır.

I'll bet the inside of the house is a mess.

Bunu herkesi söylediğine bahse girerim.

- I bet you tell everyone that.
- I bet that you tell everyone that.

Tom'la ne kadar bahse girdin?

How much did you bet Tom?

At yarışlarında asla bahse girmedim.

I never bet on horse races.

Bahse girerim, Tom'a bile söylemedin.

I'll bet you didn't even tell Tom.

Bahse giriyorum o Tom'un planıydı.

I'm betting that was Tom's plan.

Onun oyunu kazanacağına bahse girdim.

I made a bet that she would win the game.

Tom'un mutlu olduğuna bahse girerim.

I bet Tom is happy.

Tom'a karşı bahse girer misin?

Would you bet against Tom?

Tom'un onu bilmediğine bahse girerim.

I bet Tom didn't know that.

İkisini de okumadığına bahse girerim.

Bet he's read neither.

Bahse girerim ne geldiğini biliyorum.

I bet I know what's coming.

Onlarla ne kadar bahse girdin?

How much did you bet them?

Onunla ne kadar bahse girdin?

How much did you bet him?

Ben onlara karşı bahse girmezdim.

I wouldn't bet against them.

Ben ona karşı bahse girmezdim.

I wouldn't bet against him.

Tom'un da bilmediğine bahse girerim.

I'll bet Tom doesn't know either.

O onunla bir bahse girdi.

She made a bet with him.

Bunun için hayatıma bahse girerdim.

- I would've bet my life on it.
- I would have bet my life on it.

Bahse girmek isteyen var mı?

Anybody want to bet?

Herkesin bekliyor olduğuna bahse girerim.

I bet everyone is waiting.

Tom'un bunu yapmayacağına bahse girerim.

I bet Tom won't agree to do that.

Tom'un bunu yapacağına bahse girerim.

I bet Tom will do that.

Bahse girerim Tom onu yapamazdı.

I bet Tom he couldn't do that.

Bahse girerim Tom, Fransızca biliyor.

I bet Tom knows French.

Bahse girerim onun olmasını beklemiyordun.

I bet you weren't expecting that to happen.

- Bahse girerim Tom biraz Fransızca konuşabilir.
- Tom'un biraz Fransızca konuşabileceğine bahse girerim.

I bet Tom can speak a little French.

Beş dolarına bahse girerim ki gelmeyecek.

I bet five dollars that he will not come.

- Abartmadan bahse gir.
- Abartmadan bahis oyna.

Bet without exaggerating.

İlk buluştuğumuz zamanı hatırlamadığına bahse girerim.

- I bet you don't remember the first time we met.
- I bet you don't remember the first time that we met.

Bunun üzerine bahse girmek ister misin?

Do you want to bet on that?

Bahse girerim ki kimsenin uykusu yok.

I bet no one is sleepy.

Ben olsam o konuda bahse girmezdim.

I wouldn't bet on that if I were you.

Atın üzerine beş poundluk bahse girdim.

I bet five pounds on the horse.

Bahse girerim bundan daha iyisini yapabilirsiniz.

I'll bet you can do better than that.

Tom'un oldukça deli olduğuna bahse varım.

I'll bet Tom was pretty mad.

Onu göğüslerinin sahte olduğuna bahse girerim.

I bet her boobs are fake.

Bahse girmek için ne kadar istiyorsun?

How much do you want to bet?

Bahse girerim oraya senden önce varacağım.

I bet I get there before you.

Tom'dan yardım bile istemediklerine bahse girerim.

I bet they didn't even ask Tom to help.

Tom'un Mary'yi hiç tanımadığına bahse girerim.

I bet Tom doesn't even know Mary.

Harika bir öğretmen olduğuna bahse girerim.

I bet you're a great teacher.

Bahse girerim Alfred amca geri gelecek.

I bet Uncle Alfred'll come back.

Bahse girerim senden daha yükseğe sıçrayabilirim.

I bet that I can jump higher than you.

Bir ağaca hiç tırmanmadığına bahse girerim.

I bet you've never climbed a tree.

Bahse girerim o benden daha genç.

I bet she is younger than me.

Ağaca kadar seni geçebileceğime bahse girerim.

I'll bet that I can beat you to the tree.

Tom'un buraya zamanında varmayacağına bahse girerim.

I'll bet Tom doesn't get here on time.

Tom yarışta 300 dolarlık bahse girdi.

Tom bet $300 on the race.

Tom oyunda 300 dolarlık bahse girdi.

Tom bet $300 on the game.

Tom dövüşte 300 dolarlık bahse girdi.

Tom bet $300 on the fight.

Tom'un onu çok beğendiğine bahse girerim.

I bet Tom enjoyed it a lot.

Tom'un geç kalacağına seninle bahse girerim.

I bet you Tom will be late.

Tom'un onu zamanında yapmayacağına bahse girerim.

I bet Tom doesn't make it on time.

Onun kazanacağına 10.000 yen bahse girerim.

I'll bet 10,000 yen on his winning.

Tom kazanamayacğıma dair benimle bahse girdi.

Tom bet me I couldn't win.

Bahse girerim bunu yapmamamış olmayı dilersin.

I bet you wish you hadn't done that.

Bahse girerim bunu yapmak oldukça kolay.

I bet that's pretty easy to do.

- Tom'un geç kalacağına bahse girmeye istekli olacağım.
- Seninle bahse girerim ki Tom geç kalacak.

I'd be willing to bet Tom will be late.