Translation of "Girerim" in English

- Onun çıldıracağına bahse girerim.
- Bahse girerim sinirlenecektir.

I bet he will get mad.

Birden bunalıma girerim.

I suddenly feel depressed.

Bahse girerim aşıksın.

I bet you're in love.

Bahse girerim meşgulsün.

I bet you're busy.

Bazen depresyona girerim.

I get depressed sometimes.

- İlk bitirdiğime bahse girerim.
- İlk bitireceğime bahse girerim.

I bet I finish first.

Onu yapmayacağına bahse girerim.

I bet he doesn't make it.

Zaman zaman depresyona girerim.

I get depressed at times.

Bahse girerim Tom şaşırdı.

I bet Tom was surprised.

Kış boyunca depresyona girerim.

I suffer from depression during the winter.

İlk bitirdiğime bahse girerim.

I bet I finish first.

Onun şaşırdığına bahse girerim.

I bet he was surprised.

Beni hatırlamadığına bahse girerim.

I bet you don't remember me.

Tom'un kızacağına bahse girerim.

I bet Tom will get mad.

Atlar üzerine bahse girerim.

I bet on horses.

Tom'un ağlamayacağına bahse girerim.

I bet Tom won't cry.

Bunu yapmayacağına bahse girerim.

I bet you won't do that.

Bunu yapabileceğine bahse girerim.

- I bet you could do that.
- I bet you can do that.

Bahse girerim onu beklemiyordun.

I bet you weren't expecting that.

- Bunu yapabileceğine bahse girerim.
- Bunu yapabileceğinden eminim.
- Bahse girerim bunu yapabilirsin.

I bet you can do that.

En küçük şeylerden depresyona girerim.

I get depressed by the slightest things.

Onunla ilgili herkesle bahse girerim.

I'll bet anybody on that.

Yarın yağmur yağacağına bahse girerim.

I bet it will rain tomorrow.

Onun hakkında yanıldığına bahse girerim.

I'll bet you that you're wrong about that.

Bugün test olacağımıza bahse girerim.

I bet we'll have a test today.

Gençken güzel göründüğüne bahse girerim.

I'll bet you looked beautiful when you were young.

Bütün kızlara söylediğine bahse girerim.

I bet you say that to all the girls.

Bahse girerim evin içi darmadağındır.

I'll bet the inside of the house is a mess.

Bunu herkesi söylediğine bahse girerim.

- I bet you tell everyone that.
- I bet that you tell everyone that.

Bahse girerim, Tom'a bile söylemedin.

I'll bet you didn't even tell Tom.

Tom'un mutlu olduğuna bahse girerim.

I bet Tom is happy.

Tom'un onu bilmediğine bahse girerim.

I bet Tom didn't know that.

İkisini de okumadığına bahse girerim.

Bet he's read neither.

Bahse girerim ne geldiğini biliyorum.

I bet I know what's coming.

Tom'un da bilmediğine bahse girerim.

I'll bet Tom doesn't know either.

Herkesin bekliyor olduğuna bahse girerim.

I bet everyone is waiting.

Tom'un bunu yapmayacağına bahse girerim.

I bet Tom won't agree to do that.

Tom'un bunu yapacağına bahse girerim.

I bet Tom will do that.

Bahse girerim Tom onu yapamazdı.

I bet Tom he couldn't do that.

Bahse girerim Tom, Fransızca biliyor.

I bet Tom knows French.

Bahse girerim onun olmasını beklemiyordun.

I bet you weren't expecting that to happen.

- Bahse girerim Tom biraz Fransızca konuşabilir.
- Tom'un biraz Fransızca konuşabileceğine bahse girerim.

I bet Tom can speak a little French.

Beş dolarına bahse girerim ki gelmeyecek.

I bet five dollars that he will not come.

İlk buluştuğumuz zamanı hatırlamadığına bahse girerim.

- I bet you don't remember the first time we met.
- I bet you don't remember the first time that we met.

Bahse girerim ki kimsenin uykusu yok.

I bet no one is sleepy.

Bahse girerim bundan daha iyisini yapabilirsiniz.

I'll bet you can do better than that.

Onu göğüslerinin sahte olduğuna bahse girerim.

I bet her boobs are fake.

Bahse girerim oraya senden önce varacağım.

I bet I get there before you.

Tom'dan yardım bile istemediklerine bahse girerim.

I bet they didn't even ask Tom to help.

Tom'un Mary'yi hiç tanımadığına bahse girerim.

I bet Tom doesn't even know Mary.

Harika bir öğretmen olduğuna bahse girerim.

I bet you're a great teacher.

Bahse girerim Alfred amca geri gelecek.

I bet Uncle Alfred'll come back.

Bahse girerim senden daha yükseğe sıçrayabilirim.

I bet that I can jump higher than you.

Bir ağaca hiç tırmanmadığına bahse girerim.

I bet you've never climbed a tree.

Bahse girerim o benden daha genç.

I bet she is younger than me.

Ağaca kadar seni geçebileceğime bahse girerim.

I'll bet that I can beat you to the tree.

Tom'un buraya zamanında varmayacağına bahse girerim.

I'll bet Tom doesn't get here on time.

Tom'un onu çok beğendiğine bahse girerim.

I bet Tom enjoyed it a lot.

Tom'un geç kalacağına seninle bahse girerim.

I bet you Tom will be late.

Tom'un onu zamanında yapmayacağına bahse girerim.

I bet Tom doesn't make it on time.

Onun kazanacağına 10.000 yen bahse girerim.

I'll bet 10,000 yen on his winning.

Bahse girerim bunu yapmamamış olmayı dilersin.

I bet you wish you hadn't done that.

Bahse girerim bunu yapmak oldukça kolay.

I bet that's pretty easy to do.

- Bahse girerim Tom onun nasıl yapılacağını biliyor.
- Tom'un onun nasıl yapılacağını bildiğine bahse girerim.

I bet Tom knows how to do that.

Onun masum olduğuna son dolarıma bahse girerim.

I bet my bottom dollar he is innocent.

Bahse girerim, tam olarak istediğin şeyi yapacaksın.

You'll do exactly what you want, I bet.

Tom'un hiç Boston'a bile gitmediğine bahse girerim.

I bet Tom has never even been to Boston.

Onun benim üzerimde harika duracağına bahse girerim.

I bet that would look great on me.

- Beni yakalayamayacağına eminim.
- Beni yakalayamayacağına bahse girerim.

I bet you can't catch me.

Dün gece göz kırpmadan uyumadığına bahse girerim.

I'll bet you didn't sleep a wink last night.

Haftanın sonundan önce Tom'u göreceğimize bahse girerim.

I bet we'll see Tom before the end of the week.

Tom'un iyi bir öğretmen olacağına bahse girerim.

I bet Tom would be a good teacher.

Bahse girerim, sen bunu daha önce yaptın.

I bet you've done this before.

Bugün başıma gelenleri tahmin edemeyeceğine bahse girerim.

I'll bet you can't guess what happened to me today.

Bahse girerim ki Tom ne yapacağını bilecek.

I'll bet Tom will know what to do.

Bahse girerim ki bugün bir test olacağız.

I bet we have a test today.

Bahse girerim Tom artık benden nefret ediyor.

I bet Tom hates me now.

Bahse girerim o şimdi benden nefret ediyor.

I bet he hates me now.

- Tom'un acıktığından eminim.
- Tom'un acıktığına bahse girerim.

I bet Tom is hungry.

Tom'un gelmeyeceğine dair seninle bir dolara bahse girerim.

- I bet you a dollar Tom doesn't show up.
- I bet you a dollar that Tom doesn't show up.

- Eminim bunu bilmiyordun.
- Bahse girerim sen bunu bilmiyordun.

I bet you didn't know that.

Bahse girerim onu seni etkilemek için yazdığımı düşünüyorsun.

I bet you think I'm just writing that to impress you.

- İki günde bir banyoya girerim.
- Günaşırı banyo yaparım.

- I take a bath every other day.
- I have a bath every other day.

Dün gece nerede olduğumu tahmin edemeyeceğine bahse girerim.

I bet you can't guess where I was last night!

Bahse girerim bu metni çevirmek gerçekten kolay olacak.

I bet that translating this text will be really easy.

Bahse girerim, yarın yatağında kötü bir yarasa bulursun.

I bet, tomorrow you'll find a bad bat in your bed.

- Ben, şu anda ters bir şey düşündüğüne dair bahse girerim.
- Bahse girerim ki sen sapıkça bir şey düşünüyordun.

I just bet you were thinking something perverse just now.

Bakın, şimdi izleyin. Bahse girerim ki bunlardan birini atınca...

Here look, now watch. I bet if you throw one of these.

Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim.

I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile.

Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.

I bet Dave paid a pretty penny for his new car.

Bütün erkek çocuklarının senin telefon numaranı istediğine bahse girerim.

I bet all the boys want your phone number.

Bütün gece bunun hakkında endişe ederek uyumadığına bahse girerim.

I bet Tom didn't stay up all night worrying about this.

Mary bu gece gelmezse, Tom'un memnun olacağına bahse girerim.

I bet Tom would be glad if Mary didn't come tonight.

- Onun başaracağından eminim.
- Onun başaracağına dair son dolarımla bahse girerim.

I'll bet my bottom dollar he'll succeed.