Translation of "Babama" in English

0.015 sec.

Examples of using "Babama" in a sentence and their english translations:

Babama döneceğim.

So back to my dad.

Babama ait.

- This is my father's.
- It belongs to my father.

Babama sordum.

I asked for my father.

Babama söyleyeceğim!

I'll tell my dad!

Babama benzemem.

I don't take after my father.

Seni babama gammazlayacağım.

I'll tell Daddy on you.

Babama bundan bahsetme.

Don't tell Father about this.

Babama sorular soruyorum.

I am asking questions to my father.

Bunu babama söyleyemem.

I cannot tell this to my father.

Ben babama benzerim.

- I am like my father.
- I'm like my father.

Onu babama anlatamam.

I can't say that to my dad.

Babama ondan bahsettim.

I told Dad about it.

Bugünümü babama borçluyum.

I owe what I am today to my father.

Geldiğimi babama söyle.

Tell my father that I've arrived.

Ben babama benziyorum.

I look like my father.

Babama gelmesini söyle.

Tell Dad to come.

Babama fotoğrafımı çektirdim.

I had my photograph taken by my father.

Babama iyi bakacağım.

I'll take good care of Dad.

Babama yardım ediyorum.

I help the father.

Babama bunu söyleyemem.

- I can't tell my father about this.
- I can't tell Dad about this.

Babama işinde yardım ettim.

I helped my father with the work.

O benim babama benziyor.

- He takes after his father.
- He looks like my father.

Bu davulu babama gönderdim.

I sent this drum to my father.

O benim babama aitti.

It belonged to my father.

Bu ev babama ait.

This house belongs to my father.

Tom biraz babama benziyor.

Tom looks a little bit like my father.

Dün babama yardım ettim.

- I helped my father yesterday.
- Yesterday I helped the father.
- Yesterday I helped my father.

Bazen babama ihtiyacım var.

Sometimes I need my father.

Herkes babama benzediğimi söylüyor.

Everybody says I look like my father.

Eğer durmazsan, babama söyleyeceğim!

If you don't stop, I'll tell Dad!

Babama söylemesen iyi olacak.

You better not tell Dad.

Tom babama benzemediğimi söyledi.

- Tom said I didn't look like my father.
- Tom said that I didn't look like my father.

Mary'yi Anneme ve babama tanıttım.

I introduced Mary to my parents.

Onu babama açıklamak zorunda kalacağım.

I'll have to explain that to my father.

Annem babama bir kek yapıyor.

My mother is making my father a cake.

Annem, babama bir pasta yapıyor.

My mother is making a cake for my father.

Babama Kumiko'nun Çin'de çalışmasını önerdim.

I suggested to my father that Kumiko study in China.

Ne istediğini babama söyleyebilir miyim?

Can I tell my father what you want?

Babama bir ipek kravat verdim.

I gave my father a silk tie.

Hatta babama karşı onu destekledim.

I supported her even against my father.

Neden babama anlatmam gerektiğini anlamıyorum.

I don't see why I should tell Dad.

Tom babama çok benzemediğimi söyledi.

- Tom said I didn't look much like my father.
- Tom said that I didn't look much like my father.

- Anneme babama yardım etmeyi görevim olarak görüyorum.
- Anne babama yardım etmeyi görevim sayarım.

I consider it my duty to help my parents.

Doktor babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

The doctor advised my father to stop smoking.

Doktor, babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

The doctor advised my father to give up smoking.

Doktor, babama sigarayı azaltmasını tavsiye etti.

The doctor advised my father to cut down on smoking.

Babama ipek bir kravat hediye ettim.

I gave my father a silk tie.

Ben her zaman babama saygı gösterdim.

I've always respected my father.

Anne ve babama hiçbir şey söylemedim.

I never said anything to my parents.

Güreş hem bana hem de babama aitti.

Wrestling belonged to me and my dad, you know?

Onlar babama küfrettiği zaman bana da küfrettiler.

When they swore at my father, they swore at me too.

Anne babama "İyi geceler" dileyip yatmaya gittim.

I said "good night" to my parents and went to bed.

Ben babama köpek kulübesini boyamada yardım ettim.

I was helped by my father to paint the kennel.

Anne babama ne olduğunu öğrenene kadar gidemem.

I can't leave until I know what has happened to my parents.

Anne ve babama elimden geldiğince yardım ediyorum.

I help my parents as much as I can.

- Babama telefon ettim.
- Pederi aradım.
- Babamı çağırdım.

I called my father.

Bu, babama şimdiye kadar ilk kez yardım edişim.

This is the first time I've ever helped my father.

Noel için babama ne almalıyım? Belki bir kravat?

What should I buy my dad for Christmas? A tie maybe?

Okuldan sonra bazen mağazada anne babama yardım ederim.

I sometimes help my parents in the shop after school.

Bu gece dükkanda babama yardım etmeye söz verdim.

I promised to help my dad at the shop tonight.

Anneme ve babama iyi geceler dedim ve yatağa gittim.

I said good night to my parents and went to bed.

Annem ve babama doğum günümde flüt istediğimi zaten söyledim.

I've already told my parents that I want a flute for my birthday.

- Aileme hiçbir şey anlatamam.
- Anneme babama bir şey söyleyemem.

I can't tell my parents anything.

- Annem, babama bir pasta yapıyor.
- Annem babam için bir kek yapıyor.

My mother is making a cake for my father.

- Lütfen haftaya babama gitmeyi unutma.
- Lütfen önümüzdeki hafta babamı ziyaret etmeyi unutma.

Please remember to see my father next week.

Bana her zaman yardım ettikleri için anneme ve babama teşekkür etmek istiyorum.

I want to thank my mom and dad for always helping me.