Translation of "Anlatamam" in English

0.032 sec.

Examples of using "Anlatamam" in a sentence and their english translations:

Ailemi anlatamam.

I can't tell my family.

Onu babama anlatamam.

I can't say that to my dad.

Sana nedenini anlatamam.

I can't tell you why.

Söylediğimi sana anlatamam.

I can't tell you what I said.

- Sana bildiğim şeyi anlatamam.
- Sana ne bildiğimi anlatamam.

I can't tell you what I know.

Onu sana şimdi anlatamam.

- I cannot explain it to you now.
- I can't explain it to you now.

Bundan daha açık anlatamam.

I can't make it any clearer.

Ne kadar mutluyum anlatamam.

I can't tell you how happy I am.

Sana bütün sırlarımı anlatamam.

I can't tell you all my secrets.

- Nasıl heyecanlıyım anlatamam sana.
- Ne kadar heyecanlı olduğumu sana anlatamam.

I can't tell you how thrilled I am.

Lütfen sorma, Cecil, sana anlatamam.

Please don't ask me, Cecil, I cannot tell you.

Tom kadar iyi fıkra anlatamam.

I can't tell jokes as well as Tom does.

Ne kadar üzgün olduğumu anlatamam.

I can't express how sorry I am.

Köpekbalıkları ve tavşanlar arasındaki farkı anlatamam.

I can't tell the difference between sharks and rabbits.

Neler olduğunu sana tam olarak anlatamam.

I can't tell you exactly what's going on.

Bunu ne kadar takdir ettiğimi sana anlatamam.

I can't tell you how much I appreciate that.

Bu anı ne kadar sabırsızlıkla beklediğimi anlatamam.

I can't tell you how much I've looked forward to this moment.

Bunun beni ne kadar mutsuz ettiğini anlatamam.

I can't tell you how unhappy that makes me.

Sizin yardımınızı ne kadar takdir ettiğimi anlatamam.

I can't tell you how much I appreciate your help.

Bu konuda ne kadar üzgün olduğumu sana anlatamam.

I can't tell you how sad I am about all this.

Ziyaretine ne kadar çok can attığımı sana anlatamam.

I can't tell you how much I've been looking forward to your visit.

Bunun benim için ne anlama geldiğini sana anlatamam.

I can't tell you how much this means to me.

- Sana bundan daha fazlasını anlatamam.
- Sana bundan ötesini söyleyemem.

I can't tell you any more than that.

Hepsinin böyle çıktığından ne kadar memnun olduğumu sana anlatamam.

I can't tell you how glad I am that it all turned out this way.

- Aileme hiçbir şey anlatamam.
- Anneme babama bir şey söyleyemem.

I can't tell my parents anything.

- Tom'u görmenin ne kadar iyi bir şey olduğunu sana anlatamam.
- Tom'u görmenin ne kadar iyi bir şey olduğunu size anlatamam.

I can't tell you how good it is to see Tom.

Bizi ziyaret etmek için gelişine ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.

I can't tell you how happy I am that you've come to visit us.

Desteğinin bizim için ne çok şey ifade ettiğini sana anlatamam.

I can't tell you how much your support means to us.

- Bunun için ne kadar bekledim, bir bilsen.
- Bunun için ne kadar çok bekledim, anlatamam.

I can't tell you how long I've waited for this.