Translation of "Başlatmak" in English

0.004 sec.

Examples of using "Başlatmak" in a sentence and their english translations:

Toplantıyı başlatmak istiyorum.

I'd like to get the meeting started.

Bir kavgayı başlatmak istemiyorum.

I don't want to start a fight.

Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.

We'll attempt to start the class soon.

Ve o temel ifadelerle pratik yapmaya başlatmak.

and start practicing those core phrases.

Bir güreş maçı başlatmak ister misin?" der.

Do you want to start a wrestling match?"

Ateşi başlatmak için iki çubuğu birlikte sürtün.

Rub two sticks together to get the fire started.

Wall Street'teki kariyerimi bırakıp Gro İstihbarat'ı başlatmak üzere

That's the point I decided to walk away from a career on Wall Street

Andre bir işi başlatmak için parasını tasarruf ediyor.

Andre is saving his money up to start a business.

Tom bugün bir kavga başlatmak için buraya geldi.

Tom came here today looking to start a fight.

Tom kesinlikle bir dövüş başlatmak istiyor gibi görünüyor.

Tom certainly looks like he wants to start a fight.

- Bu işi yapmak istiyoruz.
- Bu işi başlatmak istiyoruz.

We want to get this thing going.

Onların bir yangın başlatmak için planı polis tarafından keşfedildi.

Their plot to start a fire was discovered by the police.

Tüm bunların sonucu olarak, Millenials Houston'u iş başlatmak için tercih

As a result of all this, millennials have been choosing Houston as a place to start

Tom kaseyi mikrodalgaya koydu ve pişirmeyi başlatmak için düğmeye bastı.

Tom put the bowl into the microwave and pushed the button to start it cooking.

Tom'la bir dövüş başlatmak çok da iyi bir fikir değildi.

Starting a fight with Tom wasn't such a good idea.

Programı yüklemekle profesyonel bir toplantı başlatmak arasında bir kaç dakikalık süre var

a few minutes between installing the program and starting a professional meeting

- Dan kendi radyo istasyonunu kurmak istiyor.
- Dan kendi radyo istasyonunu başlatmak istiyor.

Dan wants to start his own radio station.