Translation of "Bağırdığını" in English

0.005 sec.

Examples of using "Bağırdığını" in a sentence and their english translations:

Birinin bağırdığını duydum.

I heard someone shouting.

Onların bağırdığını duydum.

I heard them scream.

Tom'un bağırdığını duyabildim.

I could hear Tom yelling.

Onun bağırdığını duydum.

I heard him screaming.

Ona bağırdığını gördüm.

I saw you staring at him.

Birinin bağırdığını duyduk.

We heard somebody shout.

Tom bağırdığını duydu.

Tom heard yelling.

Sadece birinin bağırdığını duydum.

I just heard someone scream.

Birinin bağırdığını duyduğuma eminim.

I'm sure I heard somebody shouting.

Tom'un Mary'ye bağırdığını duydum.

I heard Tom yelling at Mary.

Birinin adımı bağırdığını duydum.

I heard someone yelling my name.

Tom birinin bağırdığını duydu.

Tom heard someone screaming.

Tom, Mary'nin bağırdığını duydu.

- Tom heard Mary shout.
- Tom heard Mary scream.
- Tom heard Mary yelling.
- Tom heard Mary screaming.

Köpeklerin sokakta bağırdığını duyabiliyorduk.

We could hear the dogs shouting in the street.

Tom Mary'nin bağırdığını duyduğunda döndü.

Tom turned when he heard Mary shout.

Tom'un yardım için bağırdığını duyabildim.

I could hear Tom yelling for help.

Dan polislerin Linda'ya bağırdığını duydu.

Dan heard the cops yelling at Linda.

Tom Mary'nin John'a bağırdığını duydu.

Tom heard Mary yelling at John.

Dan, Linda'nın garsona bağırdığını duydu.

Dan heard Linda yell at the waitress.

Pencerenin dışında birinin bağırdığını duydum.

I heard someone shout outside the window.

Onun yüzüne bağırdığını görmekten hoşlanmıyorum.

I don't like to see you shouting in her face.

Birinin "İmdat!" diye bağırdığını duydum.

I heard someone yell "Help!"

Tom Mary'nin ona bağırdığını söyledi.

- Tom said Mary yelled at him.
- Tom said that Mary yelled at him.

Tom birilerinin bağırdığını duyduğunu söyledi.

- Tom said he heard someone yelling.
- Tom said he heard somebody yelling.
- Tom said that he heard someone yelling.
- Tom said that he heard somebody yelling.

Sami, Leyla'nın telefonda bağırdığını duydu.

Sami heard Layla yelling through the phone.

Kısa bir sessizlikten sonra bağırdığını duydum:

And there was a brief pause and then I heard her yell,

Sanırım az önce birinin bağırdığını duydum.

I think I just heard somebody scream.

Tom Mary'nin yardım için bağırdığını duymadı.

Tom didn't hear Mary yelling for help.

Tom, Mary'nin yardım için bağırdığını duydu.

Tom heard Mary shouting for help.

Tom birinin yardım için bağırdığını işitti.

Tom heard somebody shouting for help.

Tom'un neden Mary'ye bağırdığını merak ediyorum.

I wonder why Tom was yelling at Mary.

O onun bağırdığını duydu, bu yüzden onun yatak odasına koştu.

She heard him scream, so she ran into his bedroom.

- O adam biraz uzak duruyordu, ama o Tom'un bağırdığını duyunca döndü.
- O adam biraz uzakta duruyordu fakat Tom'un bağırdığını duyunca geri döndü.

That man was standing a little ways away, but he turned when he heard Tom shout.

- Tom, Mary'nin bağırdığını duydu.
- Tom, Mary'nin çığlık attığını duydu.
- Tom, Mary'nin çığlık attığını işitti.

Tom heard Mary screaming.