Translation of "Büroma" in English

Bunu büroma götüreceğim.

I'm going to take this to my office.

Büroma gelebilir misin, lütfen?

Can you come into my office, please?

Tom bugün büroma geldi.

Tom came to my office today.

- Ofisime gidiyorum.
- Büroma gidiyorum.

I'm going to my office.

Hemen büroma gelebilir misin?

Can you come to my office immediately?

Tom bu sabah büroma geldi.

Tom came to my office this morning.

- Büroma kadar gel.
- Ofisime kadar gelin.

Come on up to my office.

- Ofisime zamanında geldim.
- Büroma zamanında vardım.

I got to my office on time.

ABD sınırını geçip San Diego'daki büroma gidiyorum.

over the US border, to my office in San Diego.

- Nick'in ofisime gelmesine gerek yok.
- Nick'in büroma gelmesi gerekmez.

Nick doesn't need to come to my office.

Bir gün Amy büroma geldi ve ağlamaya başlayıp şöyle dedi

One day Amy comes into my office, and she immediately bursts into tears.