Translation of "Ayıramayacak" in English

0.002 sec.

Examples of using "Ayıramayacak" in a sentence and their english translations:

O, ahlaksızlığı erdemden ayıramayacak kadar çok üzgündü.

He was too upset to distinguish vice from virtue.

Eğlenmek için zaman ayıramayacak kadar çok meşgulüm.

I'm too busy to have time to enjoy myself.