Translation of "Aspirin" in English

0.007 sec.

Examples of using "Aspirin" in a sentence and their english translations:

Biraz aspirin al.

Take some aspirin.

Bir aspirin iç.

Take an aspirin.

Biraz aspirin istiyorum.

I'd like some aspirin.

Aspirin almam lazım.

I just need some aspirin.

İki aspirin al.

Take two aspirin tablets.

Aspirin neyden yapılır?

- What's aspirin made of?
- What is aspirin made of?

Birkaç aspirin gönderir misin?

Could you send up some aspirin?

Biraz aspirin ister misiniz?

Would you like some aspirin?

Biraz aspirin ister misin?

Do you want some aspirin?

Kaç tane aspirin aldın?

How many aspirin did you take?

Sana biraz aspirin getirdim.

I brought you some aspirin.

Sana biraz aspirin alacağım.

I'll get you some aspirin.

Aspirin, söğüt ağacından geliyor.

Aspirin comes from willow bark.

Tom bir aspirin aldı.

Tom took an aspirin.

Ne kadar aspirin aldın?

How much aspirin did you take?

Yanında hiç aspirin var mı?

Do you have any aspirin on you?

Biraz aspirin satın almak istiyorum.

I would like to buy some aspirin.

Migrenim tutunca aspirin ağrımı hafifletmiyor.

When I have migraines, aspirin doesn't alleviate the pain for me.

Aspirin çiğnemek kötü bir fikirdir.

Chewing aspirin is a bad idea.

Köpeğime ne kadar aspirin verebilirim?

How much aspirin can I give my dog?

- Benim aspirin, penisilin ve sulfamidlere alerjim var.
- Aspirin, penisilin ve sulfamidlere alerjim var.

I'm allergic to aspirin, penicillin, and sulfamides.

Biraz öksürük ilacı ve aspirin almalısın.

You should buy some cough medicine and aspirin.

Baş ağrısı için iki aspirin al.

Take two aspirins for your headache.

Bir günde kaç tane aspirin içersin?

How many aspirin do you take a day?

Tom aspirin ararken ecza dolabını açtı.

Tom opened the medicine cabinet, looking for aspirin.

Doktorum bana aspirin almayı bırakmamı söyledi.

My doctor told me to quit taking aspirin.

Baş ağrım için iki aspirin aldım.

I took two aspirins for my headache.

Aspirin, penesilin ve sülfa ilaçlara alerjim var.

I am allergic to aspirin, penicillin, and sulfa drugs.

Ecza dolabında büyük bir şişe aspirin var.

There's a big bottle of aspirin in the medicine cabinet.

Baş ağrım için iki tane aspirin aldım.

I took two aspirin for my headache.

Gidip senin için biraz aspirin bulmaya çalışacağım.

I'll go and try to find some aspirin for you.

Başım ağrıyordu, bu yüzden birkaç aspirin içtim.

I had a headache so I took a couple of aspirin.

Günde bir aspirin almak sizin için kötü olabilir.

Taking an aspirin a day can be bad for you.

Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.

Aspirin can provide quick relief for a headache.

Tom her zaman ceketinin cebinde biraz aspirin bulundurur.

Tom always keeps some aspirin in his jacket pocket.

Bir aspirin ver oradan" ve iyi olmayı ümit ediyorum.

prescribe me an aspirin.” and I expect being fine.

Bazı doktorlar hastalarına günde bir aspirin almalarını tavsiye ederler.

Some doctors recommend that their patients take an aspirin a day.

Yatmadan önce iki aspirin alacağım, çünkü boğaz ağrım var.

I'm going to take two aspirins before going to bed because I have a sore throat.

Tom Mary'ye bir bardak su ve iki aspirin verdi.

Tom handed Mary a glass of water and two aspirins.

Tom bir miktar aspirin bulmayı umarak ecza dolabını açtı.

Tom opened the medicine cabinet hoping to find some aspirin.

Tom'un baş ağrısı vardı, bu yüzden birkaç aspirin aldı.

Tom had a headache so he took a couple of aspirin.

Tom'a biraz aspirin almak istedim fakat o bunun işe yarayacağını düşünmediğini söyledi.

I wanted Tom to take some aspirin, but he said he didn't think it would help.

Aspirin baş ağrımı hafifletecekse, bu gece bu korkunç ilacın yerine bir çift alacağım.

If aspirin will ease my headache, I will take a couple tonight instead of this horrible medicine.