Translation of "Arz" in English

0.004 sec.

Examples of using "Arz" in a sentence and their english translations:

Arz talebe göredir.

Supply is relative to demand.

arz sabit olarak düşüşte.

supply is in steady decline.

Arz yakında talebi geçecek.

Supply will soon overtake demand.

Arz ve talep yasasıdır.

It's the law of supply and demand.

Bu sadece arz-talep kuralı.

It's just the laws of supply and demand.

Fiyatlar arz ve talebe bağlıdır.

Prices depend on supply and demand.

Her arz kendi talebini yaratır.

Supply creates its own demand.

2004 yılında da halka arz edildi Google

Offered to the public in 2004 Google

Savaşı kazanıp kazanmamamız çok önem arz edecek.

It will be very important whether we win the battle or not.

Arz ve talep arasında yakın ilişki vardır.

There is close relationship between supply and demand.

Onun şirketi halka arz hisse sattığında Tom milyarder oldu.

Tom became a billionaire when his company sold shares in an initial public offering.

Bu nedenle de talep ve arz hala bir şekilde dengede.

and so therefore, supply and demand were still somewhat balanced.

Endotrakeal tüp takarken gırtlağa zarar vermemek her zaman önem arz eden bir konudur.

Epiglottal damage is always a concern when inserting an endotracheal tube.

- Sadece bir mağaza bu kitabı satışa arz ediyor.
- Sadece bir dükkan bu kitabı satmaktadır.

Only one store carries this book.