Translation of "Arka" in English

0.008 sec.

Examples of using "Arka" in a sentence and their english translations:

- Arka kapı kırıldı.
- Arka kapı kırılmıştı.

The backdoor was broken.

Öyleyse, arka planımda

So let's tell a couple of stories

Arka taraftan fırladı.

She's shot out the back.

Arka dişim kırıldı.

My back tooth has chipped.

Arka koltuğa binin.

Get in the back seat.

Arka bahçemizi temizliyoruz.

We are clearing our backyard.

Tom arka bahçede.

Tom is in the back yard.

Tom arka koltukta.

Tom is in the back seat.

Tom arka odada.

Tom is in the back room.

Tom arka kapıda.

Tom is at the back door.

Arka kapı açıktı.

The rear gate was open.

Tom arka verandada.

Tom is on the back porch.

Ben arka bahçedeyim.

I'm in the backyard.

Arabam arka tarafta.

My car's out back.

Arka kapı açık.

The back door is open.

Arka koltuğa otur.

Get in the back seat.

Arka taraftaki arabadayım.

I'm in the rear car.

Tom arka tarafta.

Tom is out back.

Arka bahçeyi suluyorum.

I am watering the backyard.

Arka kapıdan çıkalım.

Let's go out the back door.

Arka dişlerimi fırçalamalıyım.

I must brush my back teeth.

Sami arka koltuktaydı.

Sami was in the back seat.

- Tom, oditoryumun arka tarafındadır.
- Tom, konferans salonunun arka tarafındadır.
- Tom, dinleyici salonunun arka tarafındadır.

Tom is in the back of the auditorium.

- Tom arka kapıdan girdi.
- Tom arka kapıdan içeri girdi.
- Tom içeri arka kapıdan girdi.

- Tom came in through the back door.
- Tom entered through the back door.

- Benim bir arka bahçem yok.
- Bir arka bahçem yok.

I don't have a backyard.

- Tom içeriye arka kapıdan geldi.
- Tom arka kapıdan içeri girdi.
- Tom arka gapydan içeri girdi.

- Tom came in through the back door.
- Tom entered through the back door.

Burnun arka tarafına gireceğiz.

So we're going to the back of the nose.

arka plana geçmek olacak.

and fade into the background.

Arka kapıdan odaya girdik.

We entered the room by the back door.

O, binanın arka tarafındadır.

It's at the back of the building.

Tom arka bahçede bekliyor.

Tom is waiting in the backyard.

Tom arka koltuğa atladı.

Tom hopped in the backseat.

Herkes dışarıda arka bahçede.

Everyone's out in the back yard.

Çocuk arka kapıdan girdi.

The boy entered by the back door.

Arka tarafa park ettim.

I parked around back.

Bir arka giriş var.

There's a back entrance.

Sandalyeleri arka arkaya koydun.

You arranged the chairs in a row.

Tom arka bahçede oynuyordu.

Tom was playing in the backyard.

Tom arka kapıdan çıktı.

Tom left through the back door.

Arka taraftan içeriye girdim.

I came in the back way.

Bisikletimin arka tekerleği patlak.

The rear tire of my bicycle is flat.

Arka çıkışın var mı?

Do you have a back exit?

Ben arka planda kalacağım.

I'll stay in the background.

Tom sağ arka olacak.

Tom is going to be right back.

Sağ arka lamban patlamış.

Your right taillight is busted.

Tom arka koltukta gidiyordu.

Tom was riding in the back seat.

Odunu arka bahçede yığdık.

We piled the wood in the backyard.

Tom arka kapıyı açtı.

Tom opened the back door.

Benim arka bahçemde değil.

- It is not in my backyard.
- Not in my back yard.

Tom arka kapıdan kaçtı.

Tom escaped through the back door.

Arka planda Tom var.

That's Tom in the background.

Tom arka bahçede oynuyor.

Tom is playing in the backyard.

Arka verandada oturmayı seviyorum.

I like sitting on the back porch.

Arka kapımın onarılması gerekiyor.

My back door needs to be fixed.

Sami arka koltukta oturuyordu.

Sami was sitting in the backseat.

Tom arka koltukta oturuyordu.

Tom was sitting in the backseat.

Neden arka aynana bakıyorsun?

Why do you keep looking in your rear mirror?

Sami arka plandaki adamdı.

Sami was the background man.

Arka tarafta şapkan var.

You have your hat on backwards.

Arka kapıdan dışarı çıktım.

I went out the back door.

Sami arka odada oturuyordu.

Sami was sitting in the back room.

- Tom kendini arka kapıdan içeriye aldı.
- Tom arka kapıdan içeri girdi.
- Tom içeri arka kapıdan girdi.

- Tom entered through the back door.
- Tom let himself in through the back door.

Arka koltuktan zayıf bir sesin

I hear a faint "Joey,

Ama arka bahçemizde kötü adamdı.

but in my backyard, he was a villain.

Bedenlerinin arka kısmını tamamen sallıyorlar.

but their whole back end.

Ve arka tarafına rahatça sokulabiliriz.

And we can tuck in, maybe round the back of this.

Bu etkileşim arka planda kaldı

that interactivity took a back seat

O arka sokaklarda doğup büyüdü.

She was born and brought up on the backstreets.

At arka ayaklarının üzerinde yükseldi.

The horse rose on its hind legs.

Arka bahçemde bir ağaç var.

There is a tree in my backyard.

Arka bahçeyi tek başıma temizleyemem.

I cannot clear the backyard by myself.

Bana her şeyde arka çıktılar.

They backed me up in everything.

Arka bahçeyi temizlediğin için teşekkürler.

Thank you for clearing the backyard.

Hiç arka bahçeni suladın mı?

Have you ever watered your backyard?

Tom genellikle arka sırada oturur.

- Tom usually sits in the back pew.
- Tom usually sits in the back.

Onların arka planda güldüklerini duyabildim.

I could hear them laugh in the background.

Tom arabanın arka koltuğunda uzanıyor.

Tom is lying down in the back seat of his car.

Tom arka kapıdan dışarı çıktı.

Tom went out the back door.

Tom arka kapıyı kilitlemeyi unuttu.

Tom forgot to lock the back door.

Tom arka odayı işaret etti.

Tom pointed to the back room.

Tom arka kapıyı işaret etti.

Tom pointed to the back door.

Tom Mary'yi arka koltuğa itti.

Tom shoved Mary into the backseat.

Tom ellerini arka ceplerine koymuştu.

Tom had his hands in his back pockets.

Arka koltukta bir battaniye var.

There's a blanket in the back seat.

Tom arka kapıyı açık bıraktı.

Tom left the back door open.

Arka planda çocukların gürültüsünü duyuyorum.

I hear the hubbub of the children in the background.

Bir arka plan kontrolü gereklidir.

A background check is required.

Arka kapı sonuna kadar açık.

- The back door's wide open.
- The back door was wide open.

Tom arka bahçesine doğru yürüdü.

Tom walked out into his backyard.

Arka bahçemde bir kokarcam var.

I have a skunk in my backyard.

Tom arka bahçesinde gül yetiştiriyordu.

Tom grew roses in his backyard.

O her zaman arka plandadır.

He is always in the background.

Çocuklar arka bahçede top fırlatıyorlar.

The boys are throwing a ball in the back yard.

Tom arka kapıdan gizlice sıvıştı.

Tom sneaked out the back door.

Tom arka kapıdan dışarı süzüldü.

Tom slipped out the back door.