Translation of "Araçları" in English

Geleceğin araçları sayesinde,

through devices of the future,

Olası tüm araçları denedim.

I tried all possible means.

Bazı araçları almaya git.

Go get some tools.

Yine de bu gözetim araçları,

And yet, these tools of surveillance

Onların hepsinin bağımsız araçları vardır.

All of them have independent means.

En sevdiğiniz boyama araçları nelerdir?

What's your favorite painting medium?

İnsan araçları kullanmayı erken öğrendi.

Man learned early to use tools.

Belki yeni ilaçlar, yepyeni ulaşım araçları

Maybe new medicines, new modes of transportation,

Amaçlar her zaman araçları meşru kılmaz.

The end does not always justify the means.

Tom'un iş için doğru araçları yoktu.

Tom didn't have the right tools for the job.

Jane Goodall, şempanzelerin araçları kullanabildiklerini keşfetti.

Jane Goodall discovered that chimpanzees could use tools.

Bu şehirdeki ulaşım araçları çok pratik.

The transportation in this city is very convenient.

Sık sık Tom'dan araçları ödünç alırım.

I often borrow tools from Tom.

Bu medeniyet kendini kopyalayan uzay araçları programlayarak

That civilization could program self-replicating probes

Büyük araçları ve küçük hükümetleri tercih ederim.

over tiny, tiny cars and huge government.

Apollo 8'in mürettebatı, uzay araçları arızalanırsa

Apollo 8’s crew would travel 240,000 miles from home, with no hope of rescue if their

Hükümet adına, kitle iletişim araçları istismar edilmektedir.

On behalf of the government, the mass media are abused.

İyi bir iş yapmak istiyorsanız, uygun araçları kullanmalısınız.

If you want to do good work, you should use the proper tools.

Tom'un bunu yapmasını durdurmak için gereken araçları kullanın.

Use whatever means necessary to stop Tom from doing that.

Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir.

This place isn't convenient for public transportation.

Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.

Newspapers, television, and radio are called the mass media.

Onu yapmak için ihtiyacın olan araçları sana ödünç vereceğim.

- I'll lend you the tools you need to do that.
- I'll lend you the tools that you need to do that.

Voyager 1 ve 2 adlı keşif araçları şu an ilerliyor

Voyager 1 and 2 scouts are currently advancing

Bugünün uzay araçları roketler kullanıyor ve roketler büyük miktarda itici yakıt kullanıyor.

Today’s spacecraft use rockets and rockets use large quantities of propellant.

Kullanılan araçların ulaşılan amaçların doğasını belirlemesi gibi basit ve apaçık bir sebep dolayısıyla amaçlar araçları meşru kılamaz.

The end cannot justify the means, for the simple and obvious reason that the means employed determine the nature of the ends produced.