Translation of "Ailemi" in English

0.005 sec.

Examples of using "Ailemi" in a sentence and their english translations:

- Ailemi görmem gerekiyor.
- Ailemi görmeliyim.

I need to see my family.

Ailemi severim.

I love my parents.

Ailemi anlatamam.

I can't tell my family.

Ailemi seviyorum.

I love my family.

Ailemi özlüyorum.

I miss my family.

Ailemi seviyorum!

I love my family!

Ailemi aramak istiyorum.

- I'd like to call my family.
- I want to call my family.

Ailemi çok seviyorum.

I love my family so much.

Ailemi yalnız bırak.

- Leave my family alone.
- Leave my family alone!

Ailemi terk edemem.

I can't leave my family.

Ailemi geri istiyorum.

I want my family back.

Tom ailemi sevmez.

Tom doesn't like my family.

Ailemi çok özlüyorum.

I miss my parents so much.

Ailemi rahat bırak!

Leave my family alone!

Ben ailemi destekliyorum.

- I sustain my family.
- I am supporting my family.
- I'm supporting my family.

Ailemi gururlandırmak istiyorum.

I want to make my parents proud.

Ailemi kariyerimin önünde tuttum.

I put my family before my career.

Ailemi birlikte getirebilir miyim?

May I bring my family along?

Ailemi yalnız bırakmanı istiyorum.

I want you to leave my family alone.

Olanlar bütün ailemi etkiledi.

What happened affected my whole family.

Ben tüm ailemi kaybettim.

I lost my entire family.

Ailemi buraya getirmek istiyorum.

I want to bring my family here.

Ailemi ve ülkemi özlüyorum.

I miss my family and my country.

Ailemi ve arkadaşlarımı özlüyorum.

I miss my family and my friends.

- Her sene ailemi başkente getiririm.
- Her yıl ailemi başkente getiririm.

Every year, I bring my family to the capital.

Bu fotoğrafa bakarken ailemi hatırlarım.

When I look of this photo I remember my family.

Ben sadece ailemi geri istiyorum.

I just want my family back.

Ailemi size tanıtmak için geliyoruz.

- I am going to introduce you to my family.
- I'm going to introduce you to my family.

Bu fotoğrafı görünce ailemi düşünüyorum.

When I see this photograph, I think of my family.

Ailemi hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum.

I didn't want to disappoint my parents.

Ailemi her şeyden fazla seviyorum.

I love my family more than anything.

Bu fotoğrafı gördüğümde ailemi düşünürüm.

- When I see this photograph, I think of my family.
- When I see this photo, I think of my family.

2013 yılından beri ailemi görmedim.

I haven't seen my family since 2013.

Sadece düşüncelerine dayanarak ailemi tutuklarlar mıydı?

Would they have arrested them based on what their brains revealed?

Ailemi karşılamam için havaalanına gitmem gerekiyor.

I have to go to the airport to meet my family.

Ailemi özledim, bu nedenle geri döndüm.

I missed my family, so I went back.

Sadece ailemi ve kendimi destekleyebilmeyi istiyorum.

I just want to be able to support my family and myself.

Ailemi her şeyden daha fazla severim.

I love my family more than anything.

Ben her yıl ailemi başkente götürürüm.

Every year I take my family to the capital.

Ailemi gördüğümden beri uzun zaman oldu.

It's been a long time since I've seen my family.

Ailemi görmek için Birleşik Krallık'a gidiyorum.

I'm going to go to the United Kingdom to see my parents.

Eğer ailemi düşünürsem, vatan hasreti çekiyorum.

I feel homesick when I remember my family.

Ailemi korumak için ne gerekiyorsa yapacağım.

I'll do whatever it takes to protect my family.

Ailemi görmenin tek yolu İnternet'ten geçiyor.

The only way I see my family is through the Internet.

Tom ve Mary bana ailemi hatırlatıyor.

Tom and Mary remind me of my parents.

Ailemi korumak için her şeyi yapardım.

I'd do anything to protect my family.

Böylece beni hastaneye götürdüler ve ailemi çağırdılar

So they took me to the hospital and called my parents,

Birkaç yaz önce, ailemi Meksika'ya tatile götürdüm.

A few summers ago, I took my family on vacation to Mexico.

Böyle zamanlarda, ben ailemi düşünürüm, dostlarımı değil.

At such times, I think of my family, not my friends.

Tom onun istediğini yapmazsam ailemi inciteceğini söyledi.

- Tom said he'd hurt my family if I didn't do what he asked.
- Tom said that he'd hurt my family if I didn't do what he asked.

Ailemi birlikte tutmak için ne gerekiyorsa yapacağım.

I'll do whatever it takes to keep our family together.

- Ben sadece ailemi beslemek için yeterli para kazanmak istiyorum.
- Sadece ailemi geçindirmeye yetecek kadar para kazanmak istiyorum.

I just want to make enough money to feed my family.

Ve ailemi korumak için eksta önlemler almam gerekti.

and I had to take extra precautions to protect my family.

Noel için Boston'a ailemi ziyaret etmek için gidiyorum.

- I'm going to Boston to visit my family for Christmas.
- I'll go to Boston to visit my family for Christmas.

Ailemi ziyaret etmek için birkaç gün izin alabilir miyim?

May I take a few days off to visit my family?

Ailemi beslemek için yeterli yiyecek almaya zar zor gücüm yetiyor.

I can barely afford to buy enough food to feed my family.

- Ben gerçekten ailemi çok özlüyorum.
- Gerçekten anne ve babamı çok özlüyorum.

I really do miss my parents a lot.

Yurt dışında olsam ve param bitse, ben daha fazla istemek için ailemi ararım.

If I were abroad and I ran out of money, I would call my parents to ask for more.