Translation of "Almadı" in English

0.009 sec.

Examples of using "Almadı" in a sentence and their english translations:

- Ekmek satın almadı.
- O ekmek almadı.

- She didn't buy bread.
- He didn't buy bread.

- Tom onu almadı.
- Tom onu satın almadı.

Tom didn't buy it.

Uyarımı dikkate almadı.

He paid no attention to my warning.

O, sinyal almadı.

He didn't catch the signal.

Tom biletleri almadı.

Tom didn't buy the tickets.

Tom parayı almadı.

Tom wouldn't take the money.

O onu almadı.

He didn't buy it.

Tom mesajı almadı.

Tom didn't take the hint.

Tom ekmek almadı.

- Tom didn't buy any bread.
- Tom didn't buy bread.

Tom bilet almadı.

Tom didn't buy a ticket.

Tom duş almadı.

Tom didn't take a shower.

O, çiçekleri almadı.

She didn't receive the flowers.

Tom isteğini almadı.

Tom didn't get his wish.

Tom bildiri almadı.

Tom didn't get the memo.

Onu Tom'da almadı.

Tom didn't get it either.

Tom ironiyi almadı.

Tom didn't get the irony.

Tom arabayı almadı.

Tom didn't take the car.

Tom istediğini almadı.

Tom didn't get what he wanted.

Kimse beni almadı.

Nobody picked on me.

Tom işi almadı.

Tom didn't get the job.

O, işi almadı.

He didn't get the job.

Tom maaş almadı.

Tom didn't get paid.

O ne almadı?

What did he not buy?

Tom onu almadı.

Tom didn't get it.

Tom yemi almadı.

Tom didn't take the bait.

Tom haplarını almadı.

Tom hasn't taken his pills.

Sami duş almadı.

Sami didn't take a shower.

Tom yumurta almadı.

Tom didn't buy eggs.

Gerçekten Amerika'ya Müslümanları almadı

did not really take Muslims to America

Beklenenin tersine bileti almadı.

She didn't buy the ticket after all.

O ondan cevap almadı.

He got no answer from her.

Beklenin tersine onu almadı.

- He did not buy it after all.
- He didn't buy it after all.

Tom hiç ödül almadı.

Tom never got an award.

Tom henüz ekmek almadı.

Tom hasn't bought bread yet.

Gemimiz savaşta hasar almadı.

Our ship wasn't damaged in the battle.

Hiç kimse onu almadı.

Nobody bought it.

Tom hiçbir şey almadı.

Tom hasn't picked up anything.

Bunlar hiç isim almadı.

These received no names.

Tom henüz ehliyetini almadı.

Tom hasn't gotten his driver's license yet.

Tom oyundan zevk almadı.

Tom didn't enjoy the play.

Onlar beni ciddiye almadı.

They wouldn't take me seriously.

Tom onları içeri almadı.

Tom wouldn't let them in.

Yanına bir şemsiye almadı.

He didn't take an umbrella with him.

Tom tavsiyemi dikkate almadı.

Tom disregarded my advice.

Tom çok eğitim almadı.

Tom hasn't had much education.

Tom görüştüğü işi almadı.

Tom didn't get the job he interviewed for.

O, ekmek satın almadı.

She didn't buy bread.

Bundan herkes keyif almadı.

Not everyone enjoyed it.

Hiç kimse kilo almadı.

Nobody gained weight.

Tom bir şey almadı.

Tom got nothing.

Tom tehdidi ciddiye almadı.

Tom didn't take the threat seriously.

Tom bana istediğimi almadı.

Tom didn't buy me what I asked for.

Tom henüz biletini almadı.

- Tom hasn't bought his ticket yet.
- Tom hasn't yet bought his ticket.

Şoförlerin hiçbiri yara almadı.

Neither driver was injured.

Tom bir cevap almadı.

Tom didn't get a reply.

Tom ana fikri almadı.

Tom didn't get the point.

Tom kendi hayatını almadı.

Tom didn't take his own life.

Tom hiçbir yanıt almadı.

Tom got no reply.

Mary henüz süt almadı.

Mary hasn't bought milk yet.

Tom hiç ekmek almadı.

Tom didn't buy any bread.

Dan ilacını bile almadı.

Dan didn't even take the medication.

Tom Mary'nin tavsiyesini almadı.

Tom didn't take Mary's advice.

Aslında uzun zaman almadı.

It didn't really take a long time.

Tom Mary'yi ciddiye almadı.

Tom didn't take Mary seriously.

Tom istediği şeyi almadı.

Tom didn't get what he wished for.

Tom hiç mesaj almadı.

Tom hasn't received any messages.

Halk bunu satın almadı.

The public didn't buy it.

Tom kavgada yara almadı.

Tom wasn't wounded in the fight.

Sami aradığı cevapları almadı.

Sami didn't get the answers he was looking for.

Sami hiç hap almadı.

Sami didn't take any pills.

Sami hiç mektup almadı.

Sami hasn't received any letters.

Sami, Leyla'yı ciddiye almadı.

Sami didn't take Layla seriously.

Onun söylediklerini ciddiye almadı.

He dismissed what she was saying.

Tren kazasında yara almadı.

She wasn't injured in the train wreck.

Tom bunu ciddiye almadı.

Tom didn't take that seriously.

Tom, Mary'den haber almadı.

Tom hasn't heard from Mary.

- Kamyon şoförü yara almadı.
- Tır şoförü yara almadı.
- Kamyon şoförü yaralanmadı.

The truck driver wasn't injured.

O yanına fazla bagaj almadı.

She didn't take much baggage with her.

O, benim tavsiyemi dikkate almadı.

He took no notice of my advice.

Tom asla Mary'yi ciddiye almadı.

Tom never took Mary seriously.

Sonuçta, Jane onu satın almadı.

In the end, Jane didn't buy it.

Adayların hiçbiri oy çoğunluğunu almadı.

None of the candidates got a majority of the votes.

O onun için ödeme almadı.

- He didn't get paid for it.
- She didn't get paid for it.

Tom yanına fazla bagaj almadı.

Tom didn't take much luggage with him.

Projeyi bitirmemiz çok zaman almadı.

It didn't take too much time for us to finish the project.

Tom yanına bir şemsiye almadı.

Tom didn't take an umbrella with him.

Tom hâlâ Noel ağacını almadı.

Tom still hasn't taken down his Christmas tree.

Tom hiçbir şey satın almadı.

Tom didn't buy anything.

Tom bu sabah duş almadı.

Tom didn't take a shower this morning.

Sonunda Jeanne bunu satın almadı.

Jane ended up not buying it.

Tom Mary'nin telefon numarasını almadı.

Tom didn't get Mary's phone number.

Tom bana istediğimi satın almadı.

Tom didn't buy me what I wanted.

Tom bana ihtiyacım olanı almadı.

Tom didn't buy me what I needed.

Bu onların uzun zamanını almadı.

That didn't take them long.

Tom onu kişisel olarak almadı.

Tom didn't take it personally.