Translation of "Alanlar" in English

0.003 sec.

Examples of using "Alanlar" in a sentence and their english translations:

Geniş alanlar ormansızlaştı.

Large areas were deforested.

Alanlar yoğun karla kaplıydı.

The fields were covered by heavy snow.

Japonya'da büyük alanlar bulmak nadirdir.

It's rare to find big yards in Japan.

Yeşil alanlar kentin gerçek akciğerleridir.

The green areas are the real lungs of the city.

Eğitim alanlar, robotlardan önce daha iyi öğreniyordu.

Trainees learn better than they did before robots.

Süper iletken mıknatıslar, yoğun manyetik alanlar üretebilir.

Superconducting magnets can produce intense magnetic fields.

Birçok yollar ve alanlar sular altında kaldı.

Many roads and fields were flooded.

Sıcak, kuru alanlar daha sıcak ve daha kuru olacak.

Hot, dry areas will become hotter and drier.

Mağazamızdan bu çizgi romanı satın alanlar çoğunlukla ortaokul öğrencileridir.

Those who buy this comic book in our store are mostly junior high school students.

Mars'ta Manyetik alanlar, onun güney yarımküresinde mantar gibi türemiştir.

Magnetic fields on Mars sprout like mushrooms in its southern hemisphere.

Kahkahayı ortak alanlar dışındaki yerlerde sıradan bir şey yapmaya başladık.

and making laughter commonplace in non-common places.

Sadece çok uzağa gitme riskini alanlar birinin ne kadar uzağa gidebileceğini bilecektir.

Only those who risk going too far will know how far one can go.

Sulak alanlar tatlı su, tuzlu su ya da her ikisinin bir karışımına sahip olabilir.

Wetlands can have freshwater, salt water, or a mixture of both.