Translation of "şeref" in English

0.003 sec.

Examples of using "şeref" in a sentence and their english translations:

Ne şeref!

What a pleasure!

Burada olmaktan şeref duyuyorum.

I'm honored to be here.

Sana yüce şeref sözümü veriyorum.

I give you my supreme word of honor.

- Tom şeref konuğuydu.
- Onur konuğu Tom'du.

Tom was the guest of honor.

Tom şeref ve ölüm arasında seçim yapmalı.

Tom must choose between honor and death.

Şan ve şeref hayattan daha fazla sürer.

Glory lasts longer than life.

- Bu bir onur rozeti.
- Bu bir şeref madalyası.

It's a badge of honor.

Şeref duydum. ESKİ SAVUNMA BAKANI ESKİ ULUSAL KURTULUŞ HAREKETİ ÜYESİ

An honor. ELEUTERIO FERNÁNDEZ HUIDOBRO EX-MINISTER OF DEFENSE - EX-MLN MEMBER

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.