Translation of "öyledir" in English

Umarım öyledir!

I hope it is so!

Bu hep öyledir.

It's always like that.

Bazı insanlar öyledir.

Some people like that.

Ama pitonlar da öyledir.

But so are pythons.

Onun bütün ailesi öyledir.

His whole family is like that.

Evet, o kesinlikle öyledir.

Yes, that is most certainly so.

Tom her zaman öyledir.

Tom is always like that.

- Patron sensin.
- Sen öyle diyorsan öyledir.

- You're the boss.
- You're the boss!
- You are the boss.

Tom kibirli değildir ama Mary öyledir.

Tom isn't conceited, but Mary is.

Tom tehlikeli değildir ama Mary öyledir.

Tom isn't dangerous, but Mary is.

Tom şüpheci değildir ama Mary öyledir.

Tom isn't skeptical, but Mary is.

Kronik hastalık olarak tedavi etseydik - ki öyledir -

as the chronic illness that it is,

Duruma bağlı olarak; bazen öyledir, bazen değildir.

Depending on the case; sometimes it is so, sometimes not.

Eğer zevk kısacık ise, çaba da öyledir.

If pleasure is fleeting, so is the effort.

Bir şey doğru olmayacak kadar iyi görünüyorsa, muhtemelen öyledir.

If something seems too good to be true, it probably is.

Bir şey gerçek olmayacak kadar çok iyi görünüyorsa, muhtemelen öyledir.

If something looks too good to be true, it probably is.