Translation of "çizerek" in English

0.008 sec.

Examples of using "çizerek" in a sentence and their english translations:

Figürler çizerek kendi kendine eğlendi.

He amused himself by drawing figures.

Daire çizerek olduğunu söylüyor düz dünyacılar

flat worldists who say it is circling

Tom odasında resim çizerek saatler harcar.

Tom spends hours in his room drawing pictures.

Kız süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.

The girl spends hours drawing superhero stories.

Çocuk süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.

The boy spends hours drawing superhero comics.

Çocuk süper kahramanlar hakkında kısa hikayeler çizerek saatler harcıyor.

The boy spends hours drawing short stories about superheroes.

Milyonlarcasının arasından tek bir feromon molekülünü tespit edebiliyor. Zikzak çizerek dişinin yerini daha iyi belirliyor.

they can detect one pheromone molecule in millions. Zigzagging flight helps him pinpoint her position.