Translation of "çekilmek" in English

0.003 sec.

Examples of using "çekilmek" in a sentence and their english translations:

Araban çekilmek üzere.

Your car is about to be towed.

O geri çekilmek zorunda kaldı.

He had to withdraw.

O sonunda çekilmek zorunda kaldı.

He finally had to step down.

Ordu geri çekilmek zorunda kaldı.

The army had to retreat.

Ama kâfi gelmiyor. Çekilmek zorunda kalıyor.

It's not enough. He's forced to retreat.

Kraliçe Liliuokalani geri çekilmek zorunda kaldı.

Queen Liliuokalani was forced to surrender.

Tom Mary'nin yolundan çekilmek için çok çabaladı.

Tom tried very hard to stay out of Mary's way.

Ama çok geçmeden Roma Velite'leri savaşarak geri çekilmek zorunda kalıyor.

But the Roman velites are soon forced into a fighting retreat.

Trafik kazasından sonra arabası bir vinç kamyonu tarafından çekilmek zorunda kaldı.

After the traffic accident, his car had to be towed by a crane truck.

Masurian'da kitlesel bir ikinci Alman zaferi Göller Rusları geri çekilmek için zorlar.