Translation of "çarpışmaya" in English

0.006 sec.

Examples of using "çarpışmaya" in a sentence and their english translations:

Çok sürmeden süvariler merkezde çarpışmaya girdi.

Few moments late the cavalry clashes in the center.

Ve bir süre sonra çarpışmaya başladılar

and after a while they started fighting

Ama Alman ve Austro-Macar kuvvetleriyle çarpışmaya devam ediyor.

but continues to battle German and Austro-Hungarian forces.

Silisyalı zırhlı süvariler Müslüman hattıyla çarpışmaya başladığı gibi hatları dağılmıştı.

Cilician armoured cavalry made contact with the Muslim line, instantly breaking up their formation.

Göğüs göğüse çarpışmaya uygun olmayan Moğollar,kararlı Müslüman süvarilerine dayanamazlardı

Less suited to hand-to-hand combat the Mongols could not withstand the determined Muslim

- Teke tek dövüşmeye karar verdiler.
- Göğüs göğüse çarpışmaya karar verdiler.

They decided to fight mano-a-mano.

Gemilerini Kartaca filosunun bir kısmına doğrudan sürüp hız kesmeden kafa kafaya çarpışmaya girmek istiyorlardı.

They direct their ships towards one part of the Carthaginian fleet, rushing to board the enemy.