Translation of "çamurlu" in English

- Ayakkabıların çamurlu.
- Pabuçların çamurlu.

Your shoes are muddy.

Onlar çamurlu.

They are muddy.

Zemin çamurlu.

The floor is muddy.

Ayakkabıların çamurlu.

Your shoes are muddy.

Yol çamurlu.

The road is muddy.

O gerçekten çamurlu.

It's really muddy.

Botların çok çamurlu.

Your boots are very muddy.

Benim botlarım çamurlu.

My boots are muddy.

Tom'un botları çamurlu.

Tom's boots are muddy.

Çamurlu yolda dengemi kaybettim.

I lost my balance on the muddy road.

Lütfen çamurlu çizmelerinizi çıkarın.

Please take off your muddy boots.

Tom çamurlu ayakkabılarını çıkardı.

Tom took off his muddy shoes.

Yol çamurlu ve kaygandı.

The road was muddy and slippery.

Çocuk çamurlu suda yürüdü.

The boy walked through the puddles.

Çamurlu yol yeni ayakkabılarımı mahvetti.

The muddy road has ruined my new shoes.

Geçen araba bana çamurlu su sıçrattı.

The passing car splashed muddy water on me.

Tom yerde çamurlu ayak izleri gördü.

Tom saw muddy footprints on the floor.

Yerde bazı çamurlu ayak izleri vardı.

There were some muddy footprints on the floor.

Brian'ın her yeri çamurlu. O futbol oynadı.

Brian's all muddy. He played football.

Şiddetli yağmur yağdı bu yüzden saha çamurlu.

We've had a heavy rain, so the playground is muddy.

Şiddetli şekilde yağmur yağdı bu yüzden saha çamurlu.

It rained heavily, so the playground is muddy.

Ön verandada kim bu çamurlu ayak izlerini bıraktı?

Who left these muddy footprints on the front porch?

Tom'un köpeği onun yeni halısı üzerinde çamurlu pençe izleri bıraktı.

Tom's dog left muddy paw prints all over his new carpet.

Tom, Mary'nin ayakkabılarının çamurlu olduğunu fark etti, ancak bir şey söylemedi.

Tom noticed Mary's shoes were muddy, but he didn't say anything.

Daha önce, kaldırımda yürürken bir araba sürdü ve üzerime su sıçradı. Şuna bak! Eteğim ve ayakkabılarımın hepsi çamurlu.

Earlier, as I was walking down the sidewalk, a car drove by and splashed water on me. Look at this! My skirt and shoes are all muddy.