Translation of "Ayakkabıların" in English

Ayakkabıların çamurlu.

Your shoes are muddy.

Ayakkabıların çözülmüş.

Your shoes are untied.

Ayakkabıların pis kokuyor.

- Your shoe stinks.
- Your shoes stink.

Ayakkabıların genellikle çözülür.

His shoes are often untied.

Senin ayakkabıların nerede?

Where are your shoes?

Ayakkabıların modası geçiyor.

The shoes are going out of style.

Benim ayakkabıların tabanları yıprandı.

The soles of my shoes are worn.

Bu ayakkabıların modası geçmiş.

- Those shoes are out of date.
- Those shoes are old fashioned.

Ayakkabıların uygun boyutta değil.

Your shoes aren't the right size.

Yeni ayakkabıların mı var?

Do you have new shoes?

- Ayakkabıların çözülmüş.
- Pabuçların çözülmüş.

Your shoes are untied.

- Ayakkabıların çamurlu.
- Pabuçların çamurlu.

Your shoes are muddy.

- Kunduraların kirli.
- Ayakkabıların kirli.

Your shoes are dirty.

Bunlar senin ayakkabıların mı?

Are these your shoes?

Ayakkabıların bu kıyafet ile uymuyor.

Your shoes don't go with that outfit.

Ayakkabıların ne kadar pahalı olduklarına şaşırdım.

I was surprised at how expensive the shoes were.

Ayakkabıların ıslak. Onları ateşin yakınına koyun.

Your shoes are wet. Put them near the fire.

Sorun bu ayakkabıların çok iyi uymaması.

The problem is these shoes don't fit very well.

Bu yeni ayakkabıların içinde rahat değilim.

I am uncomfortable in these new shoes.

- Ayakkabıların pis kokuyor.
- Pabuçların pis kokuyor.

Your shoes stink.

Bu ayakkabıların kimin olduğunu biliyor musun?

Do you know whose shoes these are?

Ayakkabıların bağcıkları mı çözülmüş? İşte entropi!

Shoes untied? Entropy!

Bu ayakkabıların moda olduğunu düşünebilirsiniz, ama değiller.

You may think those shoes are in fashion, but they aren't.

Ayakkabıların çok küçük olduğu için ayakların şişmiş.

Your feet are swollen because your shoes are too small.

Sadece bu ayakkabıların uyduğundan emin olmak istiyorum.

I just want to make sure these shoes fit.

Bu ayakkabıların kaça mal olduğunu biliyor musun?

Do you know how much these shoes cost?

Tom bu ayakkabıların çok büyük olacağını düşünüyor.

- Tom thinks those shoes will be too big.
- Tom thinks that those shoes will be too big.

Bu ayakkabıların benim numaramda olanından sizde var mı?

Do you have these shoes in my size?

Tom, o ayakkabıların çok pahalı olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Tom said he thought those shoes were too expensive.
- Tom said that he thought those shoes were too expensive.
- Tom said that he thought that those shoes were too expensive.
- Tom said he thought that those shoes were too expensive.

Kunduracı ayakkabıların tamir etmek için çok eski olduğunu söyledi.

The shoemaker said the shoes were too old to repair.

Tom, o çift ayakkabıların çok pahalı olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Tom said he thought that pair of shoes were too expensive.
- Tom said that he thought that pair of shoes were too expensive.

- Sizin ayakkabılarınız burada. Benimkiler nerede?
- Senin ayakkabıların burada. Benimkiler nerede?

Your shoes are here. Where are mine?

Bu ayakkabıların ne kadar rahatsız olduğuna dair hiçbir fikrin yok.

You have no idea how uncomfortable these shoes are.

Polis çalınan ayakkabıların orada olmadığından emin olmak için o evi araştırdı.

The police searched that house to be sure the stolen shoes were not there.