Translation of "çalması" in English

0.008 sec.

Examples of using "çalması" in a sentence and their english translations:

çalması zor olduğunu hissettiren.

this song is.

Tom'un gitar çalması şaşırtıcı.

Tom's guitar playing is amazing.

Klarnetlerin birlikte çalması gerekiyor.

The clarinets need to play together.

Kemanların birlikte çalması gerekiyor.

- The violins need to play together.
- The violas need to play together.

Çelloların birlikte çalması gerekiyor.

The cellos need to play together.

Flütlerin birlikte çalması gerekiyor.

The flutes need to play together.

Telli çalgıların birlikte çalması gerekiyor.

The strings need to play together.

Birinci kemanların birlikte çalması gerekiyor.

The first violins need to play together.

İkinci kemanların birlikte çalması gerekiyor.

The second violins need to play together.

Tom'un gitar çalması fena değil.

Tom's guitar playing isn't bad.

Ve çok geçmeden, telefonumun çalması durdu

And pretty soon, I stopped getting phone calls,

üzerlerinde doğaçlamasını da çalması gerekeceğini biliyordu.

to play this chord progression - he was going to have to improvise over it.

Tahta nefesli çalgıların birlikte çalması gerekiyor.

The woodwinds need to play together.

Tom'un gitar çalması gerçekten çok iyi geliyor.

Tom's guitar playing sounds really good.

"Yılan yıldızlarının yemeğini çalması her zaman sorun olacak."

She's always gonna have this problem of brittle stars taking all her food."

Dan Linda'yı parayı çalması için ikna etmeye çalıştı.

Dan tried to persuade Linda to steal the money.

Ve Caz'ın çalması korkutucu, saygı duyulan bestelerinden bir tanesinin de yer aldığı bir çalışma.

the most revered and feared compositions in jazz history.

- Tom saat altıda gitmek için çalar saati kurdu.
- Tom çalar saati sabah 6:00'da çalması için kurdu.

Tom set the alarm clock to go off 6:00 a.m.