Translation of "çağrıldığını" in English

0.003 sec.

Examples of using "çağrıldığını" in a sentence and their english translations:

Adımın çağrıldığını duydum.

I heard my name called.

İsmimin çağrıldığını duydum.

I heard my name being called.

Adınızın çağrıldığını duydunuz mu?

Did you hear your name called?

O, adının çağrıldığını duydu.

He heard his name called.

Tom isminin çağrıldığını duydu.

Tom heard his name being called.

O, adının çağrıldığını duymadı.

He didn't hear his name called.

Tom adının çağrıldığını duymadı.

Tom didn't hear his name being called.

İsmimin kafeteryada çağrıldığını duydum.

I heard my name called in the cafeteria.

İsmimin çağrıldığını duyduğuma şaşırdım.

I was surprised to hear my name called.

Tom adının çağrıldığını duyabiliyordu.

Tom could hear his name being called.

O, kalabalıkta adının çağrıldığını duydu.

She heard her name called out in the crowd.

Adının çağrıldığını duyduğunda neredeyse uyuyordu.

He was almost asleep when he heard his name called.

Birisi tarafından adımın çağrıldığını duydum.

I heard my name called by someone.

Tom adının çağrıldığını duyduğunu düşündü.

- Tom thought he heard his name being called.
- Tom thought that he heard his name being called.

O otobüsten inerken isminin çağrıldığını duydu.

While getting off the bus, she heard her name called.

O, düşüncelere dalmışken, adının çağrıldığını duydu.

While he was lost in thought, he heard his name called.

Tom kendi adının çağrıldığını duyunca durdu.

Tom stopped when he heard his name being called.

Caddedeki biri tarafından adımın çağrıldığını duydum.

I heard my name called by someone on the street.

Sınıf o kadar gürültülüydü ki adımım çağrıldığını duymadım.

The classroom was so noisy I didn't hear my name called.

Bekleme odası o kadar gürültülüydü ki adımın çağrıldığını duyamadım.

The waiting room was so noisy that I couldn't hear my name called.

- Adının söylendiğini duyduğunda uyumak üzereydi.
- Adının çağrıldığını duyduğunda, o uyumak üzereydi.

He was about to fall asleep, when he heard his name called.