Translation of "çözülmesi" in English

Sorunun çözülmesi gerekliydi.

The issue needed to be settled.

Ben problemi, çözülmesi kolay buldum.

I found the problem was easy to solve.

Sorunun çözülmesi listede ilk olmalı.

Solving your problem should be first on the list.

Bu, çözülmesi zor bir sorun.

This is a difficult problem to solve.

Bu sorunun hala çözülmesi gerekiyor.

This problem still needs to be solved.

Onun çözülmesi gereken bir sorunu var.

She has an ax to grind.

İnsanlar sorunlarının çözülmesi için bana güveniyorlar.

People trust me to solve their problems.

Çözülmesi gereken başlıca üç sorunumuz var.

We've got three major problems that need to be solved.

Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti.

Allen was given a problem that was impossible to solve.

Bu durumun nasıl çözülmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

How do you think that this situation should be resolved?

Bu sorunun çözülmesi için çok çaba harcanmalı.

This problem requires a large effort to be solved.

Bu onun için çözülmesi çok zor bir sorundu.

This was too difficult a problem for her to solve.

çünkü ben onlara çözülmesi imkansız görünen bir problemin uzmanıyım:

because I'm an expert on a problem that feels impossible for them to solve: