Translation of "Sakin" in Dutch

0.012 sec.

Examples of using "Sakin" in a sentence and their dutch translations:

Sakin ol!

Rustig maar!

Sakin olun.

Rustig maar.

Sakin ol.

- Ontspan u!
- Rustig.
- Kalmeer je.
- Rustig aan.
- Rustig maar.

Onlar sakin.

- Ze zijn stil.
- Zij zijn stil.

Tom sakin.

Tom is rustig.

Sakin kal.

- Blijf rustig.
- Houd je rustig.
- Hou je rustig.
- Blijf kalm.
- Blijf stil.
- Blijf koel.

Sakin olalım.

Laten we rustig zijn.

- Sakin olun.
- Sessiz ol.
- Sakin kal.

Blijf koel.

Tamam, sakin olalım.

Blijf kalm.

Biz sakin olmalıyız.

We moeten rustig blijven.

Lütfen sakin olun.

- Blijf alsjeblieft kalm.
- Blijf alstublieft kalm.

Tom sakin görünüyor.

Tom lijkt kalm te zijn.

Onlar çok sakin.

- Ze zijn veel te kalm.
- Ze zijn veel te rustig.

Sakin kalmak zorundayız.

- We moeten rustig blijven.
- We moeten de rust bewaren.

Tom sakin kaldı.

Tom bleef kalm.

Tom kesinlikle sakin.

Tom is volledig kalm.

Sakin ol artık!

- Ontspan u!
- Kalmeer je!
- Rustig maar.

Her şey sakin.

Alles is stil.

Sakin ol, genç adam.

Niet zo vlug, jonge vriend.

- Sakin ol.
- Rahat ol.

Wees cool.

Tom sakin görünmeye çalıştı.

Tom probeerde er kalm uit te zien.

Ben sakin kalmaya çalıştım.

Ik probeerde kalm te blijven.

Sakin olacağıma söz veriyorum.

Ik beloof je dat ik stil ben.

- Sakin olun.
- Kendini yorma.

- Ontspan u!
- Rustig aan.
- Rustig maar.
- Kalm aan.

- Sakin ol.
- Sessiz ol.

- Wees stil!
- Blijf stil.

Tom çok sakin görünüyordu.

Tom leek erg kalm.

Nasıl bu kadar sakin olabilirsin?

Hoe kun je zo kalm zijn?

Tom sakin kalmayı zor buldu.

Tom vond het moeilijk om kalm te blijven.

Sakin ol. Yarın ödülünü alacaksın.

Blijf kalm. Je zult morgen je beloning krijgen.

Çok sakin bir mahallede yaşıyorum.

Ik woon in een zeer rustige buurt.

Sakin ol ve beni dinle.

Wees stil en luister naar mij.

Tatilleri sakin bir yerde geçirmek istiyoruz.

We willen de vakantie op een rustige plek doorbrengen.

Yoga, onu sakin olmasına yardımcı olur.

Yoga helpt haar te ontspannen.

- Tom sakin görünüyor.
- Tom çok iyi görünüyor.

- Tom ziet er gaaf uit.
- Tom ziet er cool uit.

Mahalle nasıl? Sakin mi? Gece gürültülü mü?

Hoe is de buurt? Rustig? Lawaaierig 's nachts?

Sakin ol ve her şey sonunda iyi olacak.

Doe rustig aan, en alles komt wel weer in orde.

Tom ve Mary sakin bir köşede bir masadalar.

Tom en Maria zitten aan een tafeltje in een rustige hoek.

Koşullar doğru olmalı. Hava durumu şu anda biraz sakin.

De omstandigheden moeten goed zijn. Er is 'n kleine opklaring.

Genç Martin Atlanta, Georgia'da oldukça sakin bir çocukluk geçirdi.

De kleine Martin had een rustige kindertijd in Atlanta, Georgia.

Yepyeni bir gelişme yaşamaya başladım. Güzel, sakin, berrak bir gündü.

Nog dieper in haar wereld kijken. Het was een mooie, rustige, heldere dag.

İki hayvanın da oldukça sakin durduğunu fark edince "Evet, şimdi çiftleşme başlayacak." dedim.

En dan zie ik dat beide dieren ontspannen zijn. Ik realiseer me dat het paren gaat beginnen.

- Dene ve kafana takma.
- Dene ama kasma kendini.
- Kafana takmamaya çalış.
- Sakin olmaya çalış.

Probeer het rustig aan te doen.