Translation of "Parça" in Dutch

0.005 sec.

Examples of using "Parça" in a sentence and their dutch translations:

- O, bir parça tebeşir aldı.
- Bir parça tebeşir aldı.

Hij nam een stuk krijt.

Bir parça şeker istiyorum.

Ik wil een snoepje.

Bir parça tebeşir aldı.

Hij nam een stuk krijt.

Bir parça kağıt istiyorum.

Ik wil een stuk papier.

Bana bir parça ver.

Geef me er een stukje van.

Saçlarımdan bir parça kesti.

Hij heeft een stuk van mijn haar afgeknipt.

Bana bir parça kağıt ver.

Geef mij een stuk papier.

Ondan bir parça alabilir miyim?

Mag ik een hapje?

- Bir parça daha keke ne dersin?
- Bir parça daha kek ister misiniz?

- Wilt u nog een stuk gebak?
- Wil je nog een stuk cake?

Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız

Als je er een beetje schors afhaalt...

Bana bir parça jambon dilimler misin?

Wil je een plakje ham voor me snijden?

Lütfen bana bir parça ekmek ver.

Kun je me alsjeblieft een stuk brood geven?

Köpeğin ağzında bir parça et vardı.

De hond had een stuk vlees in zijn bek.

Lütfen bana bir parça kağıt getir.

Breng mij een stukje papier a.u.b.

Tom bir parça karpuz daha istedi.

Tom wilde nog een stukje watermeloen.

Kim bir parça daha kek istiyor?

Wie wil nog een stuk taart?

Bir parça kek daha alabilir miyim?

Mag ik nog een stuk taart hebben?

Bana bir parça kağıt getir, lütfen.

Breng mij een stukje papier a.u.b.

Bir parça daha keke ne dersin?

- Wilt u nog een stuk gebak?
- Wil je nog een stuk cake?

Bir parça daha pasta ister misiniz?

Zou u nog een stuk taart willen?

Ama bana küçük bir parça güvence verdiler.

Maar ze stelden me een beetje gerust

Kız bir parça bezden bir bebek yaptı.

Het meisje maakte een pop van een stukje stof.

İyi giderse, günde iki-üç parça yapabilirim.

Als het goed gaat, kan ik 2-3 stuks per dag maken.

Bir istek parça çalıp çalmayacağımız seyirciye bağlı.

Of we een bisnummer spelen of niet, hangt van het publiek af.

Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.

Ik probeerde een stuk taart en het was heerlijk.

Ellerini, sanki bir parça yemek yiyormuş gibi kaldırıyor

De muis brengt zijn pootjes omhoog alsof hij een stukje voedsel eet,

Sana bir parça daha pasta ikram edebilir miyim?

Mag ik u nog een stukje gebak aanbieden?

Çok enerji vermeyecektir ama elbet bir şey verecek. Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız

Hij geeft niet veel energie maar wel een beetje. Als je er een beetje schors afhaalt...

Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum.

Toen ik klein was stoorde het me helemaal niet insecten aan te raken. Nu kan ik nauwelijks foto's van hen aanzien.

Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.

Ik heb een envelop, papier en een potlood of pen nodig.