Translation of "Görmeyi" in Dutch

0.009 sec.

Examples of using "Görmeyi" in a sentence and their dutch translations:

Sizi görmeyi umuyorum.

Ik hoop jullie te zien.

Seni görmeyi ummuyordum.

Ik verwachtte niet, u te zien.

Bazen seni görmeyi umuyorum.

Ik hoop je een keer te zien.

Sağlığımızı ikili olarak görmeyi bırakmak,

dat je je gezondheid niet langer ziet als een binaire grootheid,

Tom seni ekimde görmeyi umuyor.

Tom hoopt je in oktober te zien.

Onu görmeyi çok istiyor musun?

Wilt ge haar echt heel graag zien?

Biz görmeyi umduğumuz şeyi görürürüz.

We zien wat we verwachten te zien.

Onun kim olduğunu görmeyi başaramadım.

Ik kon niet zien wie het was.

Yakında onun resmini görmeyi umuyorum.

Ik hoop zijn foto gauw te zien.

Tom Mary'yi burada görmeyi ummuyordu.

Tom verwachtte niet Mary hier te zien.

Tom'u görmeyi umarak buraya geldim.

Ik kwam hier in de hoop Tom te zien.

- Seni bu tarz bir yerde görmeyi ummazdım.
- Seni böyle bir yerde görmeyi beklemiyordum.

Ik had niet verwacht, je op een plek als deze te zien.

O, orada görmeyi umduğum son kişiydi.

Ze was de laatste persoon die ik had verwacht hier te zien.

Işığa duyarlılık uğruna renkli görmeyi feda etmişlerdir.

Ze hebben kleurwaarneming ingeleverd voor lichtgevoeligheid.

- Seninle yakında tekrar görüşeceğimizi umuyorum.
- Çok geçmeden seni tekrar görmeyi umuyorum.
- Yakında seni tekrar görmeyi umarım.

Ik hoop je gauw weer te zien.

Köşenin diğer tarafını görmeyi daha önce duymuş olabilirsiniz

Allicht heb je al eens gehoord over om hoeken kijken,

Beni "normal" bir insan gibi görmeyi bırak artık!

Hou op me als een "normaal" iemand te zien!

Onlara kim olduğumu söylediğimde insanların reaksiyonlarını görmeyi seviyorum.

Ik houd ervan om mensen hun reacties te zien wanneer ik ze vertel wie ik ben.

- Seni bir daha görmeyi bekleyemem.
- Seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.

- Ik kan niet wachten om je weer te zien.
- Ik kijk ernaar uit u weer te zien.

Tom bir kızla birlikteydi ama onun kim olduğunu görmeyi başaramadım.

Tom was met een meisje, maar ik kon niet zien wie het was.