Translation of "Elini" in Dutch

0.007 sec.

Examples of using "Elini" in a sentence and their dutch translations:

Elini kaldır.

- Steek je hand op.
- Steek uw hand op.

Hemşirenin elini tuttu.

en ze konden allemaal ademen.

Elini ver bana.

Geef me je hand.

Elini omzuma koydu.

Hij legde zijn hand op mijn schouder.

O elini kaldırdı.

Hij stak zijn vinger op.

Elini tutabilir miyim?

Mag ik jouw hand vasthouden?

O, elini havaya kaldırmadı.

Hij stak zijn hand niet op.

Tom Mary'nin elini öptü.

Tom kuste Mary’s hand.

Elini pencerenin dışına uzatma.

Steek je hand niet uit het raam.

Omuzuna hafifçe elini koydu.

Teder legde hij zijn hand op haar schouder.

- Çek elini!
- Çek ellerini!

Afblijven!

Çocuk elini cebine koydu.

De jongen stopte zijn hand in zijn zak.

Yanımızdaki kişinin elini tutalım.

Hou de hand vast van je persoon naast je.

Tom, Mary'nin elini bıraktı.

Tom liet de hand van Mary los.

O, çocuğun elini bıraktı.

Ze liet de hand van de jongen los.

- O, elini hafifçe onun omzuna koydu.
- Omuzuna hafifçe elini koydu.

Teder legde hij zijn hand op haar schouder.

Ona elini verirsen kolunu kaptırırsın.

Als je hem een vinger geeft, neemt hij de hele hand.

Mary soğanları kıyarken elini kesti.

Maria heeft zich gesneden terwijl ze uien aan het fijnhakken was.

Ona sol elini kullanmasını söylemiştim.

Ik had 'm gezegd zijn linkerhand te gebruiken.

Sıkılmış bir yumrukla kimsenin elini sıkamazsın.

Met gebalde vuist kan je iemands hand niet schudden.

O, elini hafifçe onun omzuna koydu.

Teder legde hij zijn hand op haar schouder.

Bana veda etmek için elini salladı.

Ze zwaaide me gedag.

Tom, Mary'nin onun elini tutmasını istemedi.

Tom wilde niet dat Mary zijn hand vasthield.

Sakın bir daha eşyalarıma elini sürme.

Raak nooit mijn spullen meer aan.

Bir fikri olan varsa lütfen elini kaldırsın.

Wie een mening heeft steek alsjeblieft je hand op.

Birinin elini sıktığında, onun gözlerinin içine bakmalısın.

Als je iemand de hand geeft, kijk dan in zijn ogen.

Adam bir soru sormak için elini kaldırdı.

De man stak zijn hand op om een vraag te stellen.

Tom sıcak sobaya dokundu ve elini yaktı.

Tom raakte het hete fornuis aan en verbrandde zijn hand.

Bense Fiona sağ elini kullanmaya başladığında gerçekten mutluydum,

Ik was heel blij toen Fiona met haar rechterhand

Cesur şövalye ileri adım atıp bayanın elini öper.

De dappere ridder stapt naar voren en kust de dame de hand.

Öksürdüğün, hapşırdığın veya esnediğin zaman elini ağzına koy.

Hou uw hand voor uw mond wanneer u hoest, niest of geeuwt.

- İki eliyle de yazabiliyor.
- Yazarken iki elini de kullanabiliyor.

Hij kan met beide handen schrijven.