Translation of "Duran" in Dutch

0.011 sec.

Examples of using "Duran" in a sentence and their dutch translations:

Şurada duran adam kim?

Wie is die man die daar staat?

Orada duran çocuk benim oğlumdur.

De jongen die aan deze kant staat is mijn zoon.

Dışarıda duran BMW’imi görmedin mi?

Heb je m’n BMW niet zien staan, buiten?

Orada duran adam benim babam.

De man die daar staat is mijn vader.

Binanın önünde duran adam kim?

Wie is die man die voor het gebouw staat?

Tom tabağında duran yemeğe baktı.

Tom staarde naar het eten op zijn bord.

Pencerenin yanında duran kızı tanıyor musun?

Ken je het meisje dat aan het raam staat?

Burada, yan yana duran iki evrene bakıyoruz.

Hier zien we twee universa naast elkaar.

Masanın üzerinde açık duran bir kitap var.

Er ligt een boek open op het bureau.

Ve piyanonun yanında duran bu konuk kim?

En wie is die gast die naast de piano staat?

Evlerin üzerinde asılı duran gümüş bir disk görmüştük.

We zagen een glad zilveren schijfje over de huizen zweven.

- Şurada duran kadın kim?
- Şurada dikilen kadın kim?

Wie is die vrouw die daar staat?

Kedi sandalyede oturuyor ve mutfak masasında duran ete bakıyor.

De kat zit op de stoel en kijkt naar het vlees dat op de keukentafel ligt.

- Kır atın yanında duran ya suyundan ya huyundan alır.
- İtle yatan bitle kalkar.
- Körle yatan şaşı kalkar.
- Köpekle uyuyan pireyle kalkar.

Een vuile adem besmet 't reine glas.