Translation of "Zamanım" in Chinese

0.011 sec.

Examples of using "Zamanım" in a sentence and their chinese translations:

- Zamanım yok.
- Benim zamanım yok.

我没时间。

Zamanım var.

我有时间。

Zamanım olursa, gelirim.

如果我有時間我會來。

Gitme zamanım geldi.

我该走了。

Çok zamanım yok.

我时间不多。

Şimdi zamanım yok.

我现在没有时间

- Benim okumak için zamanım yok.
- Okuyacak zamanım yok.

我没时间阅读。

Zamanım olup olmadığını bilmiyorum.

我不知道我有沒有時間。

O tür zamanım yok.

我可沒有那閒空。

İstediğini arayacak zamanım yoktu.

我没时间找你想要的东西。

Zamanım olursa, müzeyi ziyaret ederim.

如果時間允許,我會去參觀博物館。

Keşke daha fazla zamanım olsa.

我希望有更多的时间。

Hâlâ daha çok zamanım var.

我們仍然有更多的時間。

Benim ne zamanım nede param var.

我沒有時間,也沒有錢。

- Okuyacak zamanım yok.
- Okuyacak vaktim yok.

我没时间阅读。

Dün TV izlemek için zamanım yoktu.

我昨天沒時間看電視。

Bugün duş almak için zamanım yoktu.

我今天没时间冲澡。

- Zamanım doldu mu?
- Sürem bitti mi?

我的时间到了吗?

Yemek yemek için yeterli zamanım yok.

我没有足够时间吃饭了。

Bir yürüyüş için zamanım bile yok.

我連去散步的時間也沒有。

Bugünlerde okumak için az zamanım var.

我最近沒甚麼時間看書。

Benim okumak için hiç zamanım yok.

我没时间阅读。

Boş zamanım sırasında arkadaşlarımla takılmak istiyorum.

在我閒暇之時我喜歡和朋友們聚聚。

Seninle konuşmak için daha fazla zamanım yok.

我没时间再跟你说话了。

Bunu yapmak için zamanım olup olmadığını bilmiyorum.

我不知道我是否有时间做。

Bu yıl bir tatil için zamanım yok.

我今年没时间去度假。

Onu yapmak için zamanım olup olmayacağını bilmiyorum.

我不知道我是否有时间做。

Daha fazla zamanım olsaydı daha iyi yapabilirdim.

- 如果时间充裕,我可以做得更好的。
- 如果时间够了,我会做得更好。

Keşke onunla konuşmak için daha fazla zamanım olsa.

我希望我能和她多谈一会儿。

- Vaktim olup olmadığını bilmiyorum.
- Zamanım olup olmadığını bilmiyorum.

我不知道我有沒有時間。

Açıkçası, yapmak istediğim her şeyi yapmak için zamanım yoktu.

我有很多事想做,但就是沒時間做。

Bunu bitirmek için sadece biraz daha zamanım olmasını diliyorum.

我只希望有多一点时间完成。

Bu maçı gerçekten izlemek istiyorum fakat zamanım olup olmadığından emin değilim.

我倒是很想去看这场比赛,可是不知道有没有时间。

Kesinlikle gidip bir film izlemek istiyorum ama zamanım olup olmadığından emin değilim.

我倒是很想去看电影,可是不知道有没有时间。

Biraz boş zamanım olduğunda ben her zaman klasik müzik dinlemenin tadını çıkarırım.

有空的时候,我总喜欢听古典音乐。

Her gün kahkaha atmakla ve ağlamakla çok meşgulüm bu yüzden ders çalışmak için zamanım yok.

在欢笑与泪水中度过每一天,时光是如此地匆忙,连学习的业余空闲都没有。

Bu gece akşam yemeği pişirmek için zamanım yoktu, bu yüzden dışarı çıktım ve bir kutu yemek aldım.

今天没有空做晚饭,所以我去买了盒饭。