Translation of "Hepimiz" in Chinese

0.006 sec.

Examples of using "Hepimiz" in a sentence and their chinese translations:

Hepimiz mevcuttuk.

大家齐了。

Hepimiz yorgunduk.

我們都累了。

Hepimiz tehlikedeyiz.

- 我们都在冒险。
- 我们都处于危险之中。

Hepimiz yorgunuz.

我們都累了。

Hepimiz bekârız.

我們都單身。

Hepimiz açız.

我們都餓了。

Hepimiz kızgınız.

我们都很生气。

Hepimiz İngilizce konuşamıyoruz.

我們並不是全部都會講英語。

Zaten hepimiz öleceğiz.

不管怎样,我们所有人都将死。

Hepimiz onu severiz.

我们都喜欢她。

Hepimiz uykuya daldık.

我们都睡着了。

Hepimiz barış istiyoruz.

我們都希望和平。

- Hepimiz barış için umut ediyoruz.
- Hepimiz barış istiyoruz.

我們都希望和平。

Hepimiz seni çok özlüyoruz.

我们都非常想你。

Bir gün hepimiz öleceğiz.

我們始終都有死的一天。

Hepimiz bisiklete binmekten hoşlanırız.

我们都喜欢骑自行车。

Hepimiz seni çok seviyoruz.

我们都非常喜欢你。

Hepimiz birlikte dua edelim.

大家来一起祈祷吧。

Hepimiz sistemden memnun olmadık.

我们没有人满意此系统。

Hepimiz oldukça şaşkına döndük.

我们都很震惊。

Hepimiz Tom için üzüldük.

我們都為Tom感到遺憾。

Hepimiz hata yapmaya karşı yükümlüyüz.

我們都會犯錯。

Filmi izlediğimiz zaman hepimiz ağladık.

我們看電影時都哭了。

Hepimiz nükleer silahlardan kurtulmak istiyoruz.

我們所有的人都想除掉核子武器。

Hepimiz Japonya için dua ediyoruz.

我們全體為日本祈禱。

Hepimiz onun şakalarıyla büyük ölçüde eğlendik

我們都被他的笑話逗得很開心。

Dua etmek için hepimiz diz çöktük.

我們都跪了下來祈禱。

Bir kedimiz var. Hepimiz kediye düşkünüz.

- 我们有一只猫。我们都喜欢猫。
- 我们有一只猫。我们都喜欢这只猫。

İşi yaptırmak için hepimiz dışarı çıktık.

我们全力以赴来完成工作。

Hepimiz senin fikrinin kullanışsız olduğunu düşünüyoruz.

我们都认为你的想法是行不通的。

Hepimiz gribine yakalandı, ve öğretmen de.

我們全都染上了流感,連老師也不例外。

Hepimiz, seni ve aileni görmeye can atıyoruz.

我们都期待看到你和你的家人。

Bir oyun izlemek için hepimiz tiyatroya gittik.

我們所有的人都去劇院看戲。

Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.

观众面前唱歌让我们大家都感到尴尬。

Aşk kızamık gibidir, hepimiz onu çekmek zorundayız.

愛情就像麻疹──一生總要經歷一次。

Hepimiz son zamanlarda çok yönlü iyileştirmeler gördük.

近来各方面都有所改进。

Biz hepimiz dünyada barış için özlem duyuyoruz.

谁都希望世界和平。

- O hepimiz için kahve yaptı.
- Hepimize kahve yaptı.

她為我們所有的人煮咖啡。

Hepimiz öğretmenimize bir doğum günü hediyesi almak için para verdik.

我们所有人凑份子给老师买生日礼物。

Hepimiz insanız, bu yüzden bence her ülkenin kültürü %90 aynıdır.

因为我们都是人类,所以我的观点是每个国家的文化其实百分之九十一样。

Hepimiz onun böyle iyi bir adamı niye terk ettiğini merak ettik.

我們都想知道她為什麼甩了這麼好的一個男人。

O bize öylesine komik bir hikaye anlattı ki biz hepimiz güldük.

他给我们讲了一个有趣的故事,我们都笑了起来。

Eski kulübenin sadece bir yatağı vardı, bu yüzden biz hepimiz onun içinde sırayla uyuduk.

那間舊屋裏只有一張床,所以我們便輪流睡覺。