Examples of using "öldürüldüğü" in a sentence and their chinese translations:
Tom Mary'nin öldürüldüğü günde nerede olduğunu açıklayamıyor.
汤姆不能说明玛丽遇害那天自己在哪里。
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.