Translation of "Yerini" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Yerini" in a sentence and their arabic translations:

Efsaneleri arasındaki yerini sağlamıştır

التاريخ العسكري.

Aile üyelerine yemeğin yerini gösteriyor.

‫ترشد بقية أفراد الأسرة إلى وجبة.‬

Fadil, Dania'nın cesedinin yerini söyledi.

ذكر فاضل المكان الذي كانت فيه جثة دانية.

Böylece bir kadın senin yerini alabilir."

لإعطاء الفرصة لامرأة لتشغله."

çabukluk arayışımızda uygunluk kalitenin yerini almış.

والسهولة تتفوق على الجودة في سعينا لتحقيق الاشياء بسرعة.

Dünyanın herhangi bir yerini altüst edebilir.

يمكن أن تحدث دمارًا يصل إلى أي جزء من العالم.

Duygusal kalbin sembolizmi bugün hâlâ yerini koruyor.

رمزية القلب العاطفي القائمة حتى اليوم.

...günler uzar ve karanlık yerini aydınlığa bırakır.

‫يزداد طول النهار‬ ‫ويفسح الظلام الطريق للنور.‬

Hubble onların etrafında dönüyor, böylece yerini saptayabiliyor.

وهابل يدور نوعاً ما حولهم، وهكذا يتمكن من توجيه نفسه.

Bu mektup için evin her yerini aradım.

بحثت في المنزل كله عن تلك الرسالة.

...Meksika uzun dilli yarasası çiçeklerin yerini tespit eder.

‫تقترب الخفافيش المكسيكية طويلة اللسان‬ ‫من الزهور.‬

Böylece avının yerini ölümcül bir nokta atışıyla belirliyor.

‫ما يساعده في تحديد مكان فريسته بدقة شديدة.‬

yerini rüyalar limanı, ancak engelleyen birkaç engelle çarpıştı

بتدشين الميناء الحلم لكنه اصطدم بعدة معوقاتٍ تمنع اكمال المشروع

Parlak yıldızlar ile takımyıldızlarının. Böylece nokta atışıyla yerini bulur.

‫نجوم ساطعة ومجموعات نجمية...‬ ‫للاهتداء إلى طريقه بدقة تامة.‬

Sami, hafta sonu boyunca Leyla'nın yerini izlemeyi kabul etti.

وافق سامي على حراسة منزل ليلى خلال غيابها في نهاية الأسبوع.

Tamam, şimdi halatı alalım. Sonra şu şeyin yerini belirlemeye çalışacağız.

‫حسناً، سأستعيد الحبل.‬ ‫ثم نذهب ونحاول تحديد مكان ذلك الشيء.‬

... düşmanın yerini tespit edip yolunu kesip kesemeyeceği de kesin değildi.

أن يكون الرومان قادرين على تحديد مكان العدو واعتراضه في الوقت المناسب.

Süredir El Wefaq hükümetinde Faiz Al-Sarraj'ın yerini almaya çalışıyor

سعى منذ فترةٍ ليحل مكان فائز السراج في حكومة الوفاق

- Sami suç mahallini temizlemeye çalıştı.
- Sami olay yerini temizlemeye çalıştı.

حاول سامي تنظيف ساحة الجريمة.

Ve şaşırtıcı bir şekilde, birbiri ardına devasa bir salonun yerini keşfettiler.

ومما أثار دهشتهم أنهم اكتشفوا موقع قاعة ضخمة تلو الأخرى.

Milyonlarcasının arasından tek bir feromon molekülünü tespit edebiliyor. Zikzak çizerek dişinin yerini daha iyi belirliyor.

‫يمكنهما كشف جزيء فيرمون واحد معين‬ ‫من بين الملايين.‬ ‫الطيران بشكل متعرج يساعده في تحديد موقعها.‬

Daha sonra 1809'da Soult, Kral Joseph'in baş askeri danışmanı olarak Mareşal Jourdan'ın yerini aldı

في وقت لاحق من عام 1809 ، حل سولت محل المارشال جوردان كمستشار عسكري كبير للملك جوزيف ،