Translation of "Yaklaşık" in Arabic

0.021 sec.

Examples of using "Yaklaşık" in a sentence and their arabic translations:

Mevcut seviyesinden yaklaşık

خمسة عشر الى عشرين سنتيمتراً. كما ان الاعتماد المستمر على

Saat yaklaşık üç.

شارفت الساعة على الثالثة.

Yaklaşık 150 metrede

في حوالي 150 متر ،

Yaklaşık 200 yıl önce,

قبل 200 عام تقريباً

O yaklaşık yirmi dolardı.

كان هناك حوالي عشرين دولاراً.

Yaklaşık 10 kişi bekliyor.

حوالي 10 أشخاص ينتظرون.

Yaklaşık altı kilometre yürüdük.

مشينا ست كيلومترات.

Şaşırtıcı biçimde, izleyicilerin yaklaşık yarısı

المذهل هو أن نصف المشاهدين

Yaklaşık 60-90 saniye sürer

فإنها تستغرق نحو 60-90 ثانية

Her biri yaklaşık yarım saatti

مدة كل منها نصف ساعة،

Yaklaşık iki bin çeşit erik

وحوالي 2000 صنف مختلف من البرقوق

Amazon'dan yaklaşık %80 daha büyük.

هذا أكبر من أمازون بحوالي 80%.

Yaklaşık %39 yoksulluk oranı vardı.

كان معدّل الفقر عند نسبة 39 بالمائة.

Ve yaklaşık 135 diğer şeyi.

135 شيء آخر.

Kimyasal enerjinin yaklaşık yarısı elektriğe,

يتم تحويل حوالي النصف من الطاقة الكيميائية إلى كهرباء،

Ve arkada yaklaşık 1.000 Yeniçeri,

ووحدة من حوالي ألف من المشاة من النخبة الإنكشارية في الخلف،

Yaklaşık iki katı artış gösteriyor,

بما يقارب نصف الكمية المنبعثة؛

Gösteriye yaklaşık bin kişi katıldı.

- شارك في المظاهرة ما يقارب ألف شخص.
- قرابة الألف شاركوا في المظاهرة.

Japonya'nın nüfusu yaklaşık 120 milyondur.

يبلغ عدد سكان اليابان حوالي مئة و عشرون مليون نسمة.

O yaklaşık olarak 40 yaşında.

عمرها يناهز الأربعين.

Yaklaşık on dakikalık sürüş mesafesinde.

تبعد مسافة عشر دقائق بالسيارة عن هنا.

İki ayda yaklaşık 10 kilo kaybettim.

خلال شهرين، خسرت ما يقارب ال10 كيلو من الوزن.

Hepsinde yaklaşık 40 kalori olduğu söylenebilir.

‫وتحتوي على 40 سعراً حرارياً تقريباً،‬ ‫في كل منها.‬

Yaklaşık 1500 konut inşa edildi bile.

بنينا قرابة 1500 منزل.

Merkezlerin yaklaşık yarısını temel olarak gözlemledik,

لقد قمنا بمراقبة نصف هذه المراكز مبدئياً،

Ülke nüfusu yaklaşık elli milyona ulaştı.

يبلغ عدد سكان البلد حوالي خمسين مليون نسمة.

Yaklaşık 440 kiloton enerji serbest kaldı.

صدر حوالي 440 كيلو طن من الطاقة

Bir nöbet yaklaşık beş dakika sürer.

تستغرق النوبة حوالي خمس دقائق.

Şu anda yaklaşık 10.000 tweet gönderiliyor.

تُرسل حوالي عشرة آلاف تغريدة في هذه اللحظة.

Savaş yaklaşık iki yıl boyunca sürdü.

استمرت الحرب قرابة السنتين.

Lisemde yaklaşık 2000 tane öğrenci var.

هناك ما يقارب 2000 طالب في مدرستي الثانوية.

Yaklaşık akşam 11.30'da yatmaya giderim.

أذهب للفراش عند الساعة 23:30

Ağabeyim gerçekten uzun boylu, yaklaşık 1.80m.

أخي الأكبر طويل القامة حقاً، يبلغ حوالي 1.8 متر.

İlkokulda, ortaokulda, lisede ve üniversitede yaklaşık olarak

في المدرسة الابتدائية، والوسطى وفي الثانوية وفي الجامعة

çünkü yaklaşık 80 yıllık ömrümde anladım ki

لأنّ هذه أنقى طريقة لحبّ الحياة تمكنت من إيجادها

Bir noktada, yaklaşık bir buçuk yıl boyunca,

وبوقت ما، لمدة عام ونصف،

Bu adamla konuşmayı yaklaşık beş dakikada bitirdim.

في النهاية تحدثت مع هذا الرجل لخمس دقائق تقريبًا.

2100 yılında, yaklaşık 4 milyar tona çıkacak.

بحلول عام 2100، ستصبح حوالي 4 مليارات طن.

Yaklaşık 14.000 pars ülkede başıboş şekilde dolaşıyor,

‫هناك حوالي 14000 فهد طليق عبر البلاد،‬

Yaklaşık 17 kişinin pars saldırısında öldüğünü belgeledik...

‫وثقّنا حوالي‬ ‫17 شخصاً قُتلوا من قبل الفهود...‬

Aldıkları parayı yalan söyleyerek yaklaşık %25 eksiltiyorlar.

فإنهم ينقصون المال الذي يتلقونه عن طريق الكذب بنحو 25 في المئة.

6. yüzyılın başlarında yaklaşık aynı zamanda yaşadılar.

عاشوا في نفس الوقت تقريبًا في أوائل القرن السادس.

Yardımcı olmaya çalışarak yaklaşık 20 yılımı harcadım.

وأحاول مساعدة الناس على زيادة حظهم.

Hayatının yaklaşık yüzde 80'i boyunca yanındaydım.

‫كنت بجانبها‬ ‫لمدة تصل إلى 80 بالمئة من حياتها.‬

İstanbul'da yaklaşık üç bin tane cami var.

هناك ما يقارب الثّلاثة آلاف مسجد في إسطنبول.

...yaklaşık 4 metre uzakta oturuyor olsalar bile.

رغم أن بعضهم كان يجلس على بعد ١٤ قدم (4.25 متر).

Yaklaşık olarak kaç tane İngilizce kelime biliyorsun?

كم كلمة انجليزية تعرف؟

Fadıl yaklaşık dört ay boyunca Kahire'de kaldı.

بقى فاضل في القاهرة أربعة أشهر تقريبا.

Fadıl o zaman yaklaşık on yedi yaşındaydı.

- كان فاضل يبلغ سبعة عشر سنة آنذاك.
- كان عمر فاضل سبعة عشر سنة آنذاك.

Insanların yaklaşık %3'ü farklı şeyler yapmaya meyillidir.

حوالي ثلاثة بالمئة من الناس يميلون للقيام بالأمور على نحو مختلف.

Koroner plak rahatsızlığı yaklaşık yüzde beş azalma gösterdi.

خفض تقريباً 5% من التصلب اللويحي.

2014 yılından bu yana yaklaşık 1.500 pars öldürüldü.

‫قُتل حوالي 1500 فهد منذ 2014.‬

Bu uzaklık yaklaşık olarak Miami-Boston arası demek.

والتي تساوي المسافة بين ميامي وبوسطن.

Ve yaklaşık 60.000 ünite fermante fasülye loru sattı.

وباع حوالي 60 ألف وحدة من معجون فول الصويا المخمّر.

18.000 mahkum ve yaklaşık 500 silahla birlikte aldı.

مع 18000 سجين وما يقرب من 500 بندقية.

Sonra, karanlığın içinden yaklaşık 2000 İberyalı ciritçi çıktı.

ثم ، خرج من الظلام حوالي 2000 رماة الأرمحة الأيبيريين.

Büyük patlamadan yaklaşık 400 bin yıl sonrasına gidelim.

إلى ما يقرب من 400,000 عام بعد الإنفجار العظيم.

Dün gece yaklaşık saat onda bir kaza duydum.

سمعت صوت اصطدام حوالي العاشرة ليلة الأمس.

Venedik'e her yıl yaklaşık 30 milyon turist gelir.

- حوالي 30 سائحا يأتون إلى البندقية سنويا.
- حوالي 30 سائحا يأتون إلى البندقية كل سنة.

25 yaş kadar küçük olduğunuzda, yaklaşık ergenlikten hemen sonra,

منذ أقل من 25 عاما مضت, كنا نعتقد بإنه بعد البلوغ,

Yaklaşık 23 milyar dolar daha fazla yıllık fon alıyor.

على الرغم من أنها تخدم نفس العدد من الطلبة.

Yaklaşık yarım saatlik bir konuşmadan daha bir ay sonra

تكلمنا لنصف ساعة، وبعد حوالي شهر،

ES: İşte buradayım, yakın dostlarımdan yaklaşık 1000 tanesiyle TED'de

إي إس: أنا هنا في TED مع حوالي 1000 شخص من أصدقائي المقربين،

Yaklaşık bir yıl sonra, o soğuğu arzular hâle geliyorsun.

‫بعد حوالي عام...‬ ‫سيبدأ تلهفك إلى البرد.‬

Nihayetinde, yaklaşık 100 gün sonra, kol tamamen yeniden büyümüştü.

‫في النهاية، بعد نحو مئة يوم،‬ ‫نما الذراع ثانيةً بشكل كامل.‬

Tom'un gerçekten ihtiyacı olan tüm şey yaklaşık on dolardı.

كل ما كان يحتاجه توم كان حقاً بخصوص عشرة دولارات.

Yaklaşık iki ayın sonunda okuma hızım üç katına çıktı

وبعد شهرين تقريبًا، تضاعفت سرعتي في القراءة ثلاثة أضعاف،

Ben ilk kez yaklaşık 40 yıl önce bilgisayar kullandım.

أول استخدام لي للحاسوب كان منذ 40 سنة خلت.

Tom Fransızca çalışarak yaklaşık olarak günde bir saat harcar.

ينفق توم ساعة يوميا في تعلم الفرنسية.

Şu an tüm dünyada sadece yaklaşık 350 çocukta var.

يوجد اليوم حول العالم 350 طفل فقط مصابون بهذا المرض.

Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.

استغرقني الأمر أحيانًا عامًا كاملًا لأجل ترتيب مقابلة قهوة وحوار.

Yaklaşık iki üç yaşlarında o küçük kız ile aynı yaşlarda

كانت فتاة في الثانية أو الثالثة من العمر أيضًا،

Güneşten yaklaşık 2000 ile 1000 bin uzay birimi mesafe uzaklıkta

حوالي 2000 إلى 1000 ألف وحدة فضائية من الشمس

Evet… durduğumuz yönden yaklaşık 15 mil uzakta, kısa süre önce

نعم ... على بعد حوالي 15 ميلاً في هذا الاتجاه من المكان الذي نقف فيه ، مؤخرًا ،

Ve bir fikri sınıfa sunmadan önce yaklaşık üç dakikaları var.

وكان لديهم ما يقرب من الثلاث دقائق حتى ينقلوا الفكرة إلى باقي الفصل.

Ve yaklaşık 50 yıl önce Symrna'nın işgaline saldırmak için aktifti.

بما في ذلك غزو سميرنا قبل حوالي 50 عامًا.

Ta ki yaklaşık 20 yıl önce Kalahari'nin merkezine gidene kadar.

‫إلى أن ذهبت إلى محمية "كالاهاري" الوسطى‬ ‫قبل 20 عامًا.‬

Yalnızca yaklaşık yüzde otuzunu aktarıyor ve tüm bunlar, kamu parasını

مالية قوية لخزينة الدولة مع صناديق سيادية قادرة على تحريك

Ve daha sonrasında kendi hazırladığım metine yaklaşık 1 saat kadar çalışıyorum

ثم أعمل لمدة ساعة تقريبًا على النص الذي أعددته

Yeni bir yol kazıyorlardı ve bir yığın iskelet, yaklaşık 50 tuhaf

كانوا يحفرون لطريق جديد ووجدوا كومة من الهياكل العظمية ، حوالي 50 فردًا ،

Yaklaşık üç yüzyıldır Avrupa, ölüme karşı tavırları onlara tehlikeli bir üstünlük

لما يقرب من ثلاثة قرون ، كانت أوروبا ترهب من قبل المحاربين الاسكندنافيين ، الذين

Şehrin iyileşmesine izin verilmeden yaklaşık 1000 Türk ve Hıristiyan rehin alındı

ثم قاموا بإشعال النيران في المدينة.

Yaptığını asla inkar etmedi . Yaklaşık yüz milyar varil petrol rezervine sahip

طفرةً هائلةً للبلد مثلها مثل بقية دول الخليج والمنطقة فهي

Küresel ısınma nedeniyle iklim değişikliklerinin devam etmesi yaklaşık seksen yıl sonra

عندما ستزحف مياه البحر جراء ذوبان جليد القطبين لتقضي على

Yaklaşık yüz altmış üç milyonluk bir nüfusa sahip olan Bangladeş ve

سكانها حوالي مئةٌ وثلاثةٌ وستون مليون نسمة وجزر المالديف

Yirmi üç ile Almanya ve yaklaşık bir puan ile Güney Kore

ثلاثة وعشرين في المئة فكوريا الجنوبية بنحو واحد فاصل خمسة

Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.

‫حيث يحقق ربحاً يقارب ضعفيّ قيمة الذهب،‬ ‫قد يكون العائد المالي من بيع قرنه‬ ‫في السوق السوداء مغرياً جداً.‬

Ve iyileşmek için yaklaşık üç ay dinlenmem gerekti. Uzun, acılı bir süreçti.

‫واحتجت إلى حوالي 3 أشهر للتعافي.‬ ‫لذا فقد كانت عملية طويلة ومؤلمة.‬

İlk yumurtalar yaklaşık iki ay önce bırakıldı. O yumurtalardan yavrular çıkmaya başladı.

‫وُضع أول عش قبل شهرين تقريبًا،‬ ‫وبدأت البيوض تفقس الآن.‬

Onların ön cephesi süvari duvarıydı, yaklaşık İmparatorluğun her tarafından 10.000 atlı - Medes

كان القلب مكونا من جدار من الخيالة، حوالي10,000 من الفرسان من جميع أنحاء الإمبراطورية

, ardından yüzde altı virgül yirmi dört ile Hindistan, yaklaşık yüzde dört ile

وروسيا بنحو اربعة فاصل ثلاثة وخمسين في المئة تليها اليابان

Rus ordusu sadece altı hafta içinde acı çekti yaklaşık bir milyon kayıp verildi.

في ستة أسابيع فقط، يعاني الجيش الروسي ما يقرب من ثلث مليون وقوع اصابات.

üç yüz seksen bir metre yüksekliğe ve yaklaşık dört yüz kırk bir metre

ووصل ارتفاعها الى ثلاثمائةٍ وواحدٍ وثمانين متراً وما يقارب

Osmanlılar da çoğu piyade olmak üzere ağır kayıplar verdi ve yaklaşık bin kişi öldürüldü.

كانت خسائر العثمانيين عالية أيضًا، لا سيما المشاة، التي لقت عدة آلاف منها حتفها.

Yaklaşık iki yüz milyon dolar olarak tahmin edilen bir kayıp ve üç yüzden fazla mağdur

مائة الف مدنيٍ مشرد بلا مأوى. وهنا جاء دور المصعد الجبار. بعد