Translation of "Yarısı" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Yarısı" in a sentence and their arabic translations:

Gece yarısı uyandığınızda

الأمر أشبه باستيقاظك في منتصف الليل

Diğer yarısı ise azalmıştı.

والنصف الآخر قل نشاطها.

Yarısı hemen gülmeye başladı,

بدأ نصفه الضحك في الحال،

Genç nüfusunun neredeyse yarısı

لا يمكن لبلد أن يكون ناجحاً

Bu elmaların yarısı çürümüş.

نصف هذه التفاحات فاسد.

Şaşırtıcı biçimde, izleyicilerin yaklaşık yarısı

المذهل هو أن نصف المشاهدين

Gece yarısı baskınlarını mükemmel zamanlıyorlar.

‫محددة وقت غاراتها الليلية بشكل مثالي.‬

Meksika'nın Yucatan Yarımadası'nda gece yarısı.

‫حل منتصف الليل...‬ ‫على شبه جزيرة "يوكاتان" المكسيكية.‬

Kimyasal enerjinin yaklaşık yarısı elektriğe,

يتم تحويل حوالي النصف من الطاقة الكيميائية إلى كهرباء،

Dünyadaki toprakların yarısı bozulmuş sayılıyor.

نصف تربة العالم متآكلة.

Dramanın ikinci yarısı biraz sıkıcıydı.

- كان النصف الأخير من المسرحية مملاً قليلاً.
- كان النصف الأخير من الدراما مملاً قليلاً.

Biz gece yarısı Londra'ya vardık.

وصلنا إلى لندن عند منتصف الليل.

Büyük Set Resifi'ndeki mercanların yarısı ölmüş.

لقد مات نصف مرجان الحاجز المرجاني العظيم.

Bugün Avustralya'da liseyi bitiren öğrencilerin yarısı

نصف الطلاب المتخرجين من الثانوية حاليًا في أستراليا

Ve ayı tarafından sadece yarısı sindirilmiş.

‫والدب هضمها نصف هضم.‬

Bu uzman addedilenlerin yarısı hatalı çıkacak.

نصف هؤلاء الذين يُدعون خبراء سيكونون على خطأ

Gece yarısı geldiğinde herkes soğuktan nasibini alıyor.

‫بحلول منتصف الليل، يشعر الجميع بالبرد.‬

Avustralya'nın Büyük Set Resifi'nde gecenin bir yarısı.

‫إنه منتصف الليل‬ ‫في الحيد المرجاني العظيم الأسترالي.‬

Gece yarısı, burnuyla ziyafet bulmak için mükemmel.

‫مثالية لشم وجبات منتصف الليل.‬

Bu, ABD'de eğitime harcanan para toplamının yarısı ediyor.

يعادلُ هذا نصف إجمالي ما ينفقُ على التعليم في أمريكا.

Ve intihar dâhil, hapishanede gerçekleşen ölümlerin neredeyse yarısı

وحوالي نصف وفيات السجن الإجمالية بما فيها حالات الانتحار،

Bunun sebebi atmosfere salınımına devam ettiğimiz karbonun yarısı,

وذلك لأن نصف الكمية التي نستمر بإطلاقها في الغلاف الجوي

Bende onun sahip olduğu kitapların sadece yarısı var.

لدي نصف ما لديه من كتب فقط.

Bir orangutan. Gece yarısı ayakta ne işi var, bilinmez.

‫إنسان الغاب.‬ ‫سبب استيقاظه ليلًا غامض.‬

Soult'un kendi davranışları övülse de, taburun yarısı zayiat verdi.

الكتيبة ضحايا ، على الرغم من الإشادة بسلوك سولت. بعد فترة من العمل في طاقم الجنرال هوشي ، انضم إلى

O zamana kadar, en iyi senaryoda, ömrümün yarısı bile geçmemiş olacak.

بحلول ذلك الوقت، في أفضل الحالات، لن أكون حتى عشت نصف حياتي.

Diğer bir yarısı ise gücendirici bir şey söylediği için ona bağırıyor.

والنصف الآخر يصرخُ في وجهها لقولها شيئًا هجوميًا.

Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.

‫في منتصف الليل،‬ ‫تكشف الكاميرات منخفضة الإضاءة منظرًا مميزًا.‬

Gece yarısı ziyafeti bu genç erkeğin daha dominant orangutanlardan kaçınma yöntemi olabilir.

‫الأكل مساءً‬ ‫هو ربما طريقة هذا الذكر الشاب‬ ‫في تجنّب مواجهة قردة إنسان الغاب المهيمنة.‬

Ormanın yarısı ormanı ziyaret etmeye gelen turistleri barındıracak oteller yapmak için kesilecek.

سوف تقطع اشجار نصف الغابة لبناء فنادق تستضيف السياح الذين جائوا لزيارة الغابة .