Translation of "Oynamayı" in Arabic

Bahçede oynamayı seviyorum.

أحب اللعب في بستان.

Beyzbol oynamayı severim.

أحب لعب كرة القاعدة.

Saçlarınla ​​oynamayı bırak.

كُفّ عن اللعب بشعرك.

- Lucy tenis oynamayı seviyor.
- Lucy tenis oynamayı sever.

تحب لوسي لعب التنس.

- Tom satranç oynamayı sever.
- Tom satranç oynamayı seviyor.

توم يحب لعب الشطرنج

Lütfen şapkanla oynamayı bırak.

من فضلك، توقف من اللعب بقبعتك.

O poker oynamayı biliyor.

إنه يعرف كيف يلعب البوكر.

Tom satranç oynamayı seviyordu.

كان توم يحب لعب الشطرنج

İsterseniz, ben size satranç oynamayı öğretirim.

إن أحببت، فسأعلمك كيف تلعب الشطرنج.

Daha önce beyzbol oynamayı denedin mi?

هل جربت أن تلعب كرة القاعدة من قبل؟

Ve benim gerçekliğimden ve oynamayı hayal ettiğim rollerden

ولم يتسن لها أن تكون أكثر بُعداً عن واقعي

Onunla oynamayı sevmiyorum. Her zaman aynı şeyleri yapıyoruz.

- لا أحب اللعب معه. نحن نفعل دائماً الأشياء ذاتها.
- لا أحب اللعب معه. نحن نفعل دائماً الأشياء نفسها.

Çocuklar yaz aylarında serin kalmak için su tabancalarıyla oynamayı severler.

الاطفال يحبون اللعب بمسدسات رش الماء في الصيف ليبقوا منتعشين

- Satranç oynamayı biliyor musun?
- Satrancı nasıl oynayacağını biliyor musun?
- Satrancın nasıl oynandığını biliyor musun?

- أتعرف كيف تلعب الشطرنج؟
- أتعرف طريقة لعب الشطرنج؟