Translation of "Tenis" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Tenis" in a sentence and their arabic translations:

- Tenis oynayabilirim.
- Ben tenis oynayabilirim.
- Tenis oynamasını biliyorum.

- أعرف كيف ألعب كرة المضرب.
- بإمكاني أن ألعب التنس.

Tenis oynadım.

لعبت التنس.

- Tenis oynamak eğlenceli.
- Tenis oynamak eğlencelidir.

لعب التنس أمر ممتع.

Tom tenis oynayamaz.

توم لا يمكنه لعب التنس.

Arkadaşım tenis oynamaz.

- صديقي لا يلعب كرة المضرب.
- صديقتي لا تلعب كرة المضرب.
- صديقي لا يلعب التنس.

Tenis oynamaz mısın?

ألا تلعب التنس؟

Kadınlar tenis oynuyorlar.

النساء يلعبن التنس.

Nancy tenis oynamaz.

نانسي لا تلعب التنس.

Yarın tenis oynayacağım.

سألعب كرة المضرب غداً.

Tenis oynar mısın?

أتلعب التنس؟

Nerede tenis oynarsın?

أين تلعب التنس؟

Tenis oynadın mı?

هل لعبت التنس؟

- Lucy tenis oynamayı seviyor.
- Lucy tenis oynamayı sever.

تحب لوسي لعب التنس.

- Jane de tenis oynar.
- Jane de tenis oynuyor.

جين تلعب كرة المضرب أيضاً.

- Ken tenis oynuyor mu?
- Ken tenis oynar mı?

هل يلعب كين التنس؟

Tenis kortunda giydiğim tütü,

تنورتي التي ارتديها في ملعب التنس

Sen bir tenis oyuncususun.

أنت لاعب كرة مضرب.

Ben genellikle tenis oynarım.

عادةً ما ألعب التنس.

Tenis oynamak çok eğlencelidir.

إن لعب كرة المضرب ممتع.

O, dün tenis oynadı.

لعب التنس البارحة.

Tüm gün tenis oynadım.

لعبت التنس طوال اليوم.

O bir tenis oyuncusu.

إنه لاعب تنس.

Öğleden sonra tenis oynayacağım.

سألعب التنس بعد الظهر.

O, arkadaşlarıyla tenis oynayacak.

سوف يلعب كرة المضرب مع أصدقائه.

Ne zaman tenis oynarsın?

متى تلعب التنس؟

Dün tenis oynadınız mı?

هل لعبت التنس البارحة؟

Okuldan sonra tenis oynayalım.

- لنلعب كرة المضرب بعد المدرسة.
- لنلعب التنس بعد انتهاء الدراسة.

O her gün tenis oynar.

تلعب التنس كل يوم.

Tenis ve golf oynamaktan hoşlanırım.

أحب لعب التنس والغولف.

Tom ve Meryem tenis oynuyorlar.

يلعب توم وماري كرة المضرب.

Onunla sık sık tenis oynardım.

كثيراً ما ألعب معه التنس.

Bu hafta sonu tenis oynuyoruz.

سنلعب التنس في عطلة نهاية الأسبوع.

Gelecek Cumartesi tenis oynamaya ne dersin.

ما رأيك بلعب التنس السبت القادم؟

Tenis kortu yanında bir çeşme var.

هناك نافورة ماء للشرب قرب ملعب التنس.

- Teniste iyi misin?
- İyi tenis oynar mısın?

هل أنت ماهر في لعب التنس؟

Bugün senin tenis raketini ödünç alabilir miyim?

- هل لي أن أستعير مضربك اليوم؟
- أيمكنني أن أستعير مضرب التنس خاصتك لليوم؟
- أيمكنني استعارة مضربك للتنس اليوم؟

Her gün ne kadar süre tenis oynarsın?

كم ساعة في اليوم تلعب التنس؟

Ben, iyi bir tenis oyuncusu olduğunu duyuyorum.

سمعت أنك لاعب تنس بارع.

Ken ve Joe tenis oynamak için parka gittiler.

كين و جو ذهبا إلى المنتزه ليلعبا التنس.

Şu anda hem Tom hem de Bill tenis oynuyorlar.

توم و بيل يلعبان التنس كلاهما الآن.

Bugün öğleden sonra Tom'la tenis oynuyor olacağım fakat bu gerçekten çok istediğim bir şey değil.

أنا سوف ألعب تنس مع توم بعد الظهر, لكن هذا لا شيئ أنا حقاً أتتطلع لهذا.