Translation of "Kendinizi" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Kendinizi" in a sentence and their arabic translations:

Kendinizi savunun.

دافِعوا عن انفُسَكُم.

şimdi kendinizi düşünün.

فكروا بأنفسكم الآن .

...kendinizi ileriye itin.

‫لتدفعني للأمام.‬

Kendinizi kontrol etmelisiniz.

- عليك أن تتحكم بنزواتك.
- عليك أن تُحكم السيطرة على نفسك.

Kendinizi kontrol edin.

تَحَكَموا بأنفُسَكُم.

Kendinizi şanslı düşünün.

اعتبروا أنفسكم محظوظين.

kendinizi korumak için harikadır.

هي أنها تحميك.

kendinizi geliştirme sorumluluğunu yükler.

حيث أن هذه الازمة تتطلب منكم النضوج.

Davetsiz misafirler, kollayın kendinizi.

‫ليحذر الدخلاء.‬

Ayrıca kendinizi göstermekten çekinmeyin.

ولا تكن خائفًا من وضع نفسك هناك.

kendinizi farklılaştırmazsınız ve muhtemelen sıkışmışsınız.

أنت لا تميز نفسك، وربما تصبح عالقًا معهم.

"Ne olursa olsun kendinizi sevin!"

" أحبّوا أنفسكم، مهما كان الأمر"

Kendinizi bıkkın ve hoşnutsuz hissedersiniz

تشعر بالإحباط والاستياء،

Kendinizi ciddiye almaya başlamanızı istiyorum.

أرغب منكم أن تبدأوا في التفكير بجدية أكثر.

Eğer gerçekten kendinizi halsiz hissediyorsanız,

إذا كنت حقًا تشعر بالبطء ،

Bir anda kendinizi dersin ortasında bulabiliyorsunuz

فجأة يمكنك أن تجد نفسك في منتصف الفصل

İkinci başa çıkma stratejisi ise kendinizi affetmek

استراتيجية التكيف الثانية هي أن تسامحوا أنفسكم،

Adil değil çünkü kendinizi bir çocukla karşılaştırıyorsunuz.

ليس من العدل أن تقارنوا أنفسكم بطفلة

Acıkmaya başladığınızda, kendinizi güçsüz hissetmek nasıldır bilirsiniz.

‫وتعرف كيف يكون الأمر ‬ ‫عندما تبدأ في الشعور بالجوع، ‬ ‫ثم تشعر بالضعف.‬

Acıkmaya başladığınızda kendinizi güçsüz hissetmek nasıldır bilirsiniz.

‫وتعرف كيف يكون الأمر ‬ ‫عندما تبدأ في الشعور بالجوع، ‬ ‫ثم تشعر بالضعف.‬

Her zaman düşüş olduğuna dair kendinizi kandırırsınız.

بصور الماضي الوردية،

Bir an için o hücrelerde kendinizi düşünün

الآن تخيلوا للحظة واحدة فقط أنكم عالقون في تلك الزنزانة،

Sadece siz kendinizi bu kadar çok önemsiyorsunuz

أنت فقط تهتم كثيراً بنفسك

Kendinizi yukarı çekip saplayın, onu yakalayıp zemine yapıştırın.

‫يجب أن تقفز.‬ ‫رائع! تقتنصها وتثبتها في القاع.‬

şimdi sizden, kendinizi bu şekilde hayal etmenizi isteyeceğim.

إذن فسأطلب منك أن تجرب وتتخيل طريقك إليه الآن.

kendinizi mümkün olduğunca bu tarafa yakın tutmaya çalışmalısınız.

فالهدف هو دفع نفسك لتصبح أقرب لهذه الجهة.

Yani siz bir ressam olsanızda kendinizi pazarlamayı bilmeniz gerek

لذلك حتى إذا كنت رسامًا ، فأنت بحاجة إلى معرفة كيفية تسويق نفسك

Kendinizi adayacak ve kendinizden emin bir şekilde sürekli ileri gideceksiniz.

‫الالتزام التام، ‬ ‫وواصل دائماً التقدم الإيجابي‬ ‫إلى الأمام.‬

Evde kalmak, kendinizi izole etmek ve dış dünyayla sıfır kontakta bulunmak.

ابق في المنزل، اعزل نفسك، ولا تتواصل مع العالم الخارجي.

Kendinizi böyle bir durumda bulursanız tahliye ekibi çağırmaktan başka şansınız yok demektir.

‫عندما تجد نفسك في موقف كهذا، ‬ ‫لا يصبح لديك خيار،‬ ‫سوى طلب انتشالك.‬

Ya da kendinizi onun yerine koyarsınız ve buna da Spekülatif İz Sürme denir.

‫أو تتسلل إلى عقلها‬ ‫وهذا يسمى التتبع التخميني.‬

Ve bu kendinizi mutlu etmekten daha büyük bir şey yapmak için uğraşmanız demek,

وهذا يعني السعي لفعل شيء أكبر من أن يجعلك سعيد فقط،

- Eşiniz sizi terk etse nasıl hissedersiniz?
- Karınız sizi terk etseydi kendinizi nasıl hissederdiniz?

كيف ستشعر اذا تركتك زوجتك ؟

Bu yüzden kendinizi ve çevrenizdekileri Covid-19'dan korurken amaç riski tamamen elimine etmek değil

لذا، فالهدف من حماية نفسك و الآخرين من كوفيد-١٩، ليس لإزالة الخطر تمامًا،