Translation of "Işler" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Işler" in a sentence and their arabic translations:

Böyle işler yapıyorum.

أفعل تلك الأشياء. (أعمال روتينية)

Mucizevi işler başarabiliriz.

سنتمكن من فعل المعجزات.

İşler biraz değişti.

لقد تغيّرت الأمور نوعا ما.

Sabah gel, işler sakinleşsin.

وما هدأت الإشتباكات إلا عند الصباح

Ek işler yapmaya başlıyor

البدء في القيام بعمل إضافي

Amerika'da işler hayli karıştı

الأمور معقدة للغاية في أمريكا

İşler daha kötü olamaz.

إنّ الأمور لا يمكن أن تزداد سوءا.

Selam Sami. İşler nasıl?

مرحبا سامي. كيف حالك؟

Ama daha sonra işler düzeliyormuş

لكن بعد ذلك تشعر بالاستقرار،

Ama rutin işler için yaşamıyoruz.

ولكن الوظائف الروتينية ليست ما نحن بصدده.

Netflix'le inanılmaz işler yaptın, milyardersin

أعني، لقد أبليت بلاًء حسنًا في نيتفليكس، أنت بليونير،

Ama, işler o şekilde yürümüyor.

لكن الأمر لا ينجح هكذا.

Burada işler işte biraz karışıyor

هنا معقدة بعض الشيء

İşler yine de iyiydi, öyle sanıyordum.

ظننتُ أن كل شيء على ما يرام بالرغم من ذلك.

Ama neden işler yolunda gitmesin ki?

لماذا لا تنجح هذه الفكرة معكم .

İşler ilginç hâle gelmeye devam edecek.

تستمر الأمور في التطور بغرابة.

Ciddi korktum, karakol falan karışık işler.

شعرت بالخوف الشديد، مركز شرطة أو شيء من هذا القبيل أي أعمال معقدة.

Ve ben hiç bilmiyorum öyle işler.

ولكني لا أعرف تلك الأعمال أبداً.

Ama gerçekte, işler bu şekilde yürümüyor.

لكن في الواقع، لا تجري الأمور على هذا النحو.

Mevcut işler için rekabet çok şiddetli.

المنافسة مستعرة على الوظائف المتوفرة.

Ancak bu noktada işler gerçekten karışıyor.

وذلك حيث يصبح الأمر معقدًا حقًا.

O zamandan beri işler hep iyiye gitti.

منذ ذلك الوقت بدأت الامور تصبح أحسن.

Diyor ki,işler tam da güzel giderken,

يقول: عندما تكون الأمور كما خُطِط لها،

Ve aslında işler daha da kötüye gidiyor.

والأمور تزداد سوءاً في الحقيقة.

Bazen vahşi doğada işler beklenmedik şekilde sonuçlanabilir.

‫أحياناً في البرية،‬ ‫تتطوّر الأمور بشكل غير متوقع.‬

İnsanlar önemli işler yapmak istiyor, esneklik istiyor,

يريد الناس القيام بعمل مهم، ويريدون المرونة،

İlki, bu dar tanımlanmış işler robotlar tarafından

الأول هو أن هذه الوظائف المحددة بدقة

Kampüste de işler o kadar iyi değildi.

لم يكن الحال أفضل في الحرم الجامعي.

Amerika'da işler artık daha da karışmış durumda

الأمور أكثر تعقيدًا في أمريكا الآن

Aptal işler yoktur, sadece aptal insanlar vardır.

لا يوجد عمل غبي، فقط أناس أغبياء.

Amerika, Irak'tan çekilmeyince, işler iyice sarpa sardı.

و المشكلة ظهرت عندما عانت امريكا في استبدال صدام

Bunlar babam Philip'in sizin için yaptığı büyük işler.

هذه هي الأعمال العظيمة التي قام بها والدي فيليب من أجلك.

En basit işler bile giderek daha zor gelmeye başladı.

حتى أبسط المهام والوظائف أصبحت أصعب بكثير.

Kaybı olarak gördüğü için bu tür sosyal ve psikolojik işler uzmanları

عن جريمةٍ مستترة تهدف لاستغلال المرأة وتسليعها كما ينسف المعنى

Buraya kadar gelerek harika bir iş çıkarttık, ama işler çok daha zor hâle gelmek üzere.

‫قمنا بعمل رائع بوصولنا إلى هذا الحد‬ ‫ولكن الأمور على وشك أن تزداد صعوبة.‬

Buraya gelinceye kadar harika bir iş çıkarttık, ama işler çok daha zor hâle gelmek üzere.

‫قمنا بعمل رائع بالوصول إلى هذا الحد،‬ ‫ولكن الأمور ستزداد صعوبة.‬

Baktı ki işler iyi ben neden dışarı ile anlaşıyorum ki dedi ve kendi tarayıcısını yaptı.

لقد نظر في الأشياء بشكل جيد ، لماذا أتعايش معه ، وقال وعمل متصفحه الخاص.