Translation of "Güneye" in Arabic

Sonra güneye taşındı.

ثم انتقل جنوبا.

Üniversite güneye genişlerken

بينما كانت تتوسع الجامعة في الجنوب،

Fadıl güneye yöneldi.

توجّه فاضل جنوبا.

Scipio açık alanda yakalanmak istemeyerek tekrardan güneye doğru hareket ediyor.

تحرك سكيبيو مرة أخرى جنوبًا تجنبا من أن يكتشف مكانه

Yani sadece kuzeye, yani sola ya da güneye, yani sağa gidebiliriz.

‫بحيث لا يمكننا سوى الاتجاه نحو الشمال،‬ ‫أو جنوباً إلى يميننا.‬

Soult daha sonra güneye yürüdü ve kendisini Portekiz kralı olarak taçlandırmayı

ثم سار سولت جنوبًا واحتل بورتو ، حيث بدأت شائعات بأنه يفكر في

Ordusuna dinlenmesi için bir kaç gün süre verirken güneye gözcü birlikler gönderiyor.

منح جيشه بضعة أيام للراحة وأرسل الكشافة جنوبًا

Ama hızla güneye doğru yürüdü ... ve Agis ile tanıştı. Megalopolis kenti yakınlarındaki savaşta.

لكنه سارع جنوبًا بسرعة والتقى بأجيس في معركة بالقرب من مدينة أركاديا