Examples of using "Viviente" in a sentence and their turkish translations:
bu canlı atmosfer içindeki dünyalıları temellendiren şeyler.
Bu canlı ışık olgusunu daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz.
İnsan ruhu yeryüzünde bulunduğu müddetçe; müzik, canlı bir varlık gibi ona eş ve destek olup büyük anlam katacak.