Examples of using "Llevo" in a sentence and their turkish translations:
Seni arabayla götüreceğim.
Benim bir kalp pilim var.
Ben bir takım elbise giyerim ama hiç kravat takmam.
Saatlerdir bekliyorum.
Saatlerdir hazırım ben.
Saatlerdir seni arıyorum.
Benim hiç acelem yok.
Ben bir BMW kullanıyorum.
Ben bir saat takmam.
- Bende para yok.
- Bende para Hak getire.
- Bende para mafiş.
Hiç takım elbise giymem.
Saat ikiden beri sizi bekliyorum.
İki saattir beklemekteyim.
Ben sarı olanını alacağım.
Hiç iç çamaşırı giymiyorum.
- Sana bir havlu alacağım.
- Sana bir havlu getireceğim.
Yanımda hiç param yok.
Onu bir saattir bekliyorum.
Üç saattir seni bekliyorum.
İki yıldır buradayım.
Ben 5 saattir sizin için bekliyordum.
Ben bir süredir buradayım.
Kendi işimi işletiyorum.
Ya ben haklıysam?
Sizi eve götürüyorum.
Seni eve götürüyorum.
Çantanı senin için taşıyayım mı?
Ben onunla samimiyim.
Eğer istersen seni oraya götürürüz.
Ben hep bir bıçak taşırım.
Üç saattir seni bekliyorum.
Üç yıldır Boston'da yaşıyorum.
Bende bir tane var.
O nerede? Saatlerdir arıyorum.
Altı yıldır İngilizce çalışıyorum.
Ben üç yıldır Japonya'yım.
Üç saatir İngilizce çalışıyorum.
Bir haftadır burada çalışıyorum.
Ben, bir takım elbise giyerim ve kravat takarım.
Bu yüzden 2.000 pezeta taşırım.
Üşüdüğümden dolayı bir kazak giyiyorum.
Ben herkesle iyi geçiniyorum.
Onunla iyi geçinirim.
Pazartesiden beri buradayım.
On yıldır burada çalışmaktayım.
Basit bir hayat yaşıyorum.
Üç yıldır Fransızca öğretiyorum.
Üç yıldır Fransızca öğreniyorum.
Fransızca bir günlük tutuyorum.
Birkaç aydır İtalyanca çalışmaktayım.
Üç yıldır Fransızca öğreniyorum.
- Dört yıldır İngilizce okuyorum.
- Dört yıldır İngilizce eğitimi alıyorum.
- Dört yıldır İngilizce çalışıyorum.
Üç saattir seni bekliyorum.
Çiçekli bir elbise giyiyorum.
Güneş gözlüğü takıyorum.
- Beş sene Japonca çalıştım.
- Beş yıldır Japonca öğrenimi yapmaktayım.
Ben iki aydır Japonya'dayım.
Ben zaten iki saattir buradayım.
Şimdi bir süredir buradayım.
İki yıldır Çince çalışıyorum.
Bunu on iki yıldır yapıyorum.
Gittiğim her yere kameramı götürürüm.
Bu sabahtan beri burada onu bekliyorum.
Şu an hayati sinyallerimi canlı yayın yapan,
- Ben seni eve götüreceğim.
- Ben sizi eve götüreceğim.
Ben insanlarla iyi anlaşıyorum.
Onunla geçinemem.
Seni asla tekrar balık tutmaya götürmüyorum.
İki gündür Mary'yi rüyamda görüyorum.
- Hayatım boyunca burada yaşadım.
- Bütün hayatım boyunca burada yaşadım.
- Ömrüm burada geçti.
Gittiğim her yere kameramı götürürüm.
- Bunun üzerinde bir süredir çalışıyorum.
- Bir süredir bunun üzerinde çalışıyorum.
Üç yıldır Tom'la çalışıyorum.
Paketimde bir bıçak taşıyorum.
Üç yıldır Boston'da yaşıyorum.
Ben üç aydır Tom'la çalışıyorum.
- Altı numara eldiven giyerim.
- Altı beden eldiven giyiyorum.
Beş yıldır Kanada'da yaşıyorum.
Üç senedir gözlük takıyorum.
Bu sabahtan beri burada onu bekliyorum.
- Benim komşularla aram iyi.
- Benim komşularla iyi ilişkilerim var.
Yanımda hiç param yok.
Dört saatten daha fazla bir süredir yürüyorum.
Ben üç saattir otobüs bekliyorum.
Bundan hoşlanıyorum. Onu alacağım.
Hava bulutlu olduğu için şemsiyemi yanıma aldım.
Erkek kardeşimle iyi geçinirim.
Onu her zaman cebimde taşırım.
Arabaya bin seni götüreyim.
Altı yıl boyunca Amerika'da yaşadım.
Birkaç saat boyunca bunu okuyorum.
O adamla uyuşmam.
Ben genellikle sekiz numara ayakkabı alırım.
Bir kravat taktığımdan beri uzun zaman oldu.
4 yıldır bu gazete için çalışıyorum.