Examples of using "Tardó" in a sentence and their turkish translations:
Uçuş on saatimizi aldı.
Onun raporu yazması uzun bir zaman aldı.
İstasyona gitmek beş dakika aldı.
Bir şapka seçmek onun uzun bir süresini aldı.
Onu yapmak yıllarımı aldı.
O uzun sürmedi.
Diğer beş milyon patenti vermesi ise sadece 27 yıl aldı.
Apollo 8 mürettebatının Ay'a gitmesi üç gün sürdü, ancak tek başlarına uçmadılar.
İşi tamamlamak sadece on beş dakikamızı aldı.